"Senin burada ne işin var"
Karşımda Durmuş öfkeli bakışlarını üstüme dikmiş sanki ağzımdan çıkacak yanlış bir kelime ile üstüme atlayacak mış gibi duruyordu, ister istemez yutkunma hissine kapılmıştım, benim cevap vermemi beklemeden tekrar Ömer bey'e dönmüştü...
"Ömer ne demek oluyor bu, bu kadının burada ne işi var"
Ömer bey ben ve Pelin'nın aksine sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı"Bence biraz sakin ol ve ayrıca Rabia hanım burada çalışıyor"
"Ne demek burada çalışıyor, sen benimle dalga mı geçiyorsun bu kız yüzünden neler yaşadığımı sende biliyorsun, kim aldı bunu işe" öfkeli bakışlarını tekrar benim üzerime sabitledi...
"Ne işin var senin burada hangi yüzle gelmiş burada çalışıyorsun"
"Ben burada işe baş.."
"Kes sesini, Bir de işe başladım diyor ya" çıldırmış gibi görünüyordu kısa sarı saçlarını eliyle çekiştirip duruyor, sinirden elini ve kollarını hareket ettiriyordu, ne söyleyeceğimi bilemiyordum konuşmama izin vermiyordu bir açıklama yapmak zorunda değildim ama bana böyle bağırıp çağıramazdı, başımı Ömer beye çevirdiğimde bir bana bir Pelin'e bakıyordu, sonunda bakışlarını bana sabitlediğinde konuşmuştu...
"Bize biraz müsaade eder misiniz Rabia hanım" dediğinde başımı sallayarak onayladım odadan çıkıp direk kendi odama yöneldim, içeriye girdiğimde kalbim çok hızlı atıyordu, gerilmiştim, elbette eninde sonunda Pelin ile karşılaşacağımı biliyor ama yine de nasıl bir tepki alacağımı kestiremiyordum, ne konuşuyorlardı bilmiyordum ama benim ve Ömer Bey'in odasını birbirine bağlayan camdan hararetli konuştukları belli oluyordu, başımı masaya bırakıp beklemeye başladım aradan geçen 10 dakikanın sonunda odamın kapısı sert bir şekilde açıldı içeri Pelin girmişti nefret ve öfkeyle kısılan yeşil gözlerin üstüme dikmiş aynı mahkeme salonunda bana üstten baktığı gibi bakıyordu...
"Ömer'in nasıl kandırıp da şirkette işe başladın bilmiyorum ama eninde sonunda seni buradan göndereceğim, bunu o kafana sok, tabii o başına taktığın bez parçası ile söylediklerimi algılayabiliyorsan"
Ağzımı açmama bile izin vermeden odamdan geldiği gibi bir hışımla çıkıp gitmişti, başımı çevirip camdan Ömer bey'e baktığımda o da elini başına yaslamıştı düşünceli görünüyordu..
Başımı masaya çevirdim ve boş boş bakmaya başladım.
Az önce Pelin'in gider ayak bana hakaret ederek gitmesini elbetteki fark etmiştim...Ama ben ne kötü birşey yapmış ne de şirketten ayrılmama yol açacak bir olaya karışmıştım....
Akşam mesai bitimine doğru işlerimi bitirmiş gün boyunca Ömer beyle karlılaşmamıştım. İş bitimine yakın Mücahit aramış beni alacağını söylemişti.Demet' te bizle gelecekti aslında dün gelmesi gerekiyordu ama acil bir işi çıktığı için iptal etmişti, tabi ben kendimi odaya kapattığım için bu olanlardan bihaberdim..
Eşyalarımı alarak odamdan çıktım. Ömer beye gideceğimi söyleme gereği duymadan çıkışa ulaşmıştım...Birlikte eve geldiğimizde artık akşam olmuştu eve girdiğimizde herkes bizi karşılamıştı, tabi bu büyük karşılaşmanın ben ve Mücahit için olmadığını biliyorduk. Çünkü tüm odak noktası Demet olmuştu, böylece bu evde ne kadar sevildiğini anladım..
Herkese de tek tek selamlaştıktan sonra ben de gidip ona sarıldım..."Hoş geldin Demet"
"Hoş buldum canım"
"Hadi hadi içeri gidelim yengem döktürmüştür yine" ikimiz de gülerek salona geçtik, zaten erkekler sofraya oturmuştu sadece bizi bekliyorlardı ikimizde oturduktan sonra yengemin bizim tabaklarımıza koyduğu yemekleri yemeye başladık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(İMTİHAN, SERİSİ) İmanımın Yarısı
JugendliteraturRabia, inancına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kadındır. Dış dünyanın baskılarına rağmen, kendi yolunda kararlılıkla yürümeye devam eder. Ancak bu yolda, inancını savunduğu bir tartışma sonucunda kendini mahkemede bulur. Davayı açan Pel...