Yazım hataları için kusura bakmayın elimden geldiğince düzenlemeye çalışıyorum, mazur görün lütfen🤍
Soğumaya yüz tutmuş çayımdan yüzümü buruşturarak bir yudum aldım. Oldum olası soğuk çayı hiç sevmezdim. Ağzımda hiç iyi bir tat bırakmıyordu, saate baktığımda öğlen iki olmuştu. Eşyaların çoğunu toplamıştık, bir benim eşyalarım kalmıştı. Dün akşam abim gideceğimizi söylediğinde şok olmuştuk hepimiz, böyle bir şey söyleyeceğini hiç düşünmemiştim.
Sabah uyanır uyanmaz evdeki eşyaları toplamaya başladık, evi kiraladığımızda eşyalıydı ama kalma süresi uzayınca eve ait olan eşyaların üzerine bizim aldığımız eşyalarda eklendi. Tabak, bardak derken bitkin düşmüştük. Annem amcamlara gitmişti Feyza yengemle vakit geçirmek istiyormuş. Demet'e sabah buraya gelerek bize yardım etmişti ama öğle vakti duruşması olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı.
Ömer le hiç konuşmamıştık, son olaylardan sonra ne oldu bitti hiç haberim yoktu, birlikte basın açıklaması yapacaktık güya, ama anlaşılan tek başına yapmak zorunda kalacaktı. Açıklama onun için önemlimiydi bilemiyordum ama benim için çok önemli olduğunu biliyordu, bu yüzden böyle bir teklifte bulunmuştu.
Çayımızı içerken yemgemin bana selenmesi ile kendime geldim. "Ne düşünüyorsun gülüm" diyen melek yengemdi.
"Hiç yenge öyle dalmışım"
"Çok dalma sonra boğulursun" diyerek kıkırdayan yeni gelin Merve'di.
"Aman ne komik" Merve omuzunu silkti, Melek yengemin sesi ile ona döndüm tekrar.
"Sıkma canını kuzum bu olayda diğerleri gibi atlatılır"
"Sıkmıyorum canımı yenge merak etme sen" gözlerini kısarak bana baktı sonra Elif yengeme bir bakış atarak konuştu, "yoksa sen bu olaydan çok buradan gideceksin diyemi böyle düşüncelisin"dediğinde böyle olup olmadığını düşündüm. Gerçektende olaylar yüzünden mi yoksa buradan gideceğim için miydi böyle düşüncelere dalmam. Elbetteki bu olanlar kafamı çok karıştırıyordu, peki başka bir sebep varmıydı? Hayır hayır yoktu.
İşe giderken her sabah içime çektiğim deniz kokusu, burda kaldığım sürece gezdiğim, geçtiğim sokaklar, amcamlar, Mücahit, Demet yada şirkket, ıııı hayır hayır son söylediğime bende inanmadım.
Ama içindekiler, orada ara sıra oturup konuştuğum kızlar, geçde olsa tanıştığım Mert, evet galiba özleyeceğim çok şey vardı burada, bir ay kalma düşüncem yedi sekiz ayı bulunca bu süreye bir sürü kişiyi sığdırmam normaldi."Sanırım özleyeceğim şeyler var, sonuçta burda çok vakit geçirdim, arkadaşlar yeni yerler edindim bunlar ara sıra aklımı kurcalayacak"
"Ben arkadaşlarını ve yeni edindiğim yerleri kast etmemiştim" diyen yengeme gözlerimi kısarak baktım, ya neyi, umarım aklımın küçük bir köşesine gelip çok yer edinmesini istemediğim için hemen kovduğum şeyi düşünmüyordur.
"Bakma öyle Rabia sen söylemsende düğünde çoğu kişi Ömer'le olan bakışlarınızı gördü" derken yerimden dikleştim "kim görmüş" dedim merakla abimmi ayyy yoksa annemi ben bunları düşünürken yengemin yüzünde merhamet dolu bir gülümseme yer edindi, elini koluma koyarak biraz sıvazladı.
"Bak kardeşim sevmek sevilmek kötü birşey değil hele aşık olmak hiç değil, sana helal kılınan yolda sevdiğine kavuşmak dinen müjdeli bir haberdir.
Ama o adam nişanlı""Nişanlıydı"
"Ne fark eder bazen insan yanlış kişileri sever ve bu yüzden gerçeğe kör kalır, eğer biraz mantıklı düşünürsen aynı denklemde bile olmadığımızı görürsün, seni severim ve yanlış bir şey yapmanı istemem beni anlıyorsun değil mi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(İMTİHAN, SERİSİ) İmanımın Yarısı
TeenfikceRabia, inancına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kadındır. Dış dünyanın baskılarına rağmen, kendi yolunda kararlılıkla yürümeye devam eder. Ancak bu yolda, inancını savunduğu bir tartışma sonucunda kendini mahkemede bulur. Davayı açan Pel...