Yazım hataları için kusura bakmayın 🤍
Ayaklarımın uyuşması üzerine kendimi boş bir sandalyeye attım. Annem onlarda boş yerlere oturduktan sonra Melek yengem elini kaldırarak garsonu çağırdı. Sabahtan beri ayaktaydık. Annem, Selma hanım, Melek yengem, Demet ve ben, birde Sevda abla gelmişti ama o bir arkadaşını gördüğü için bizden ayrıldı. Alışverişi niye sevmediğim ortada, kim kendi ayaklarına bu kadar eziyet etmek isterki...ben istemem.
"Ay yemin ederim yorgunluktan öldüm"
"Valla bende çok yoruldum dünür." dedi annem. Annemle Selma hanım çok iyi anlaştılar. Ömer'le sözümüden sonra aileler bir araya geldi ve düğünü erken yapma kararı aldılar. Çünkü Ömer çok kalamazmış. Kış sezonu başladığı için defile hazırlıklarına başlayacaklardı.
Bir ay geçmişti Ömer'i görmeyeli, onu çok özlemiştim. Sözden bir hafta sonra gitmişti işlerinden dolayı, ve bu bir hafta içinde Ömer ne yapıp etmiş barışmamızı sağlamıştı. Aslında ona küs değildim, ertesi gün mantıklı düşününce ortada yanlış bir şeyin olmadığını anlamıştım. Sadece benden saklanıldı diye kırılmıştım, ama daha yeni kavuşmuşken olan biten bir olay için aramıza soğukluk girmesini istememiştim.
Şimdide onu çok özlemiştim, her ne kadar telefonla konuşsakta yüz yüze başka oluyordu. Yarın gelecekti sonunda onu görecektim, her ne kadar belli etmesemde çok heyecanlıydım.
"Akşam güzel bir yemek yiyelim birlikte, uzun zaman oldu" diyen annemle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Ay evet ya böyle güzel güzel yemekler yiyelim" diyen Demet'ti
"Sanki buraya geldiğinden beri kötü yemekler yiyorsun" dedi Melek yengem.
"Ne alaka yenge, misafire yapılan yemek her zaman daha lezzetli olur. Malum benim misafirliğim sadece geldiğim gün sürdü." Dediği şeye gülerek ona sarıldım.
"Sen benim kız kardeşim olarak burdasın ne misafirliğinden bahsediyorsun?"
"Haklısın" diyerek bana sarıldı oda. Gerçektende Demet'le iki kız kardeş gibi olmuştuk. Her zaman yanımda ve beni dinleyen bir kız kardeş olmuştu. Bende olan kız kardeş boşluğunu dolduruyordu.
Bizi almaya gelecek Mücahiti beklerken birer çay içtik. Muhabbet koyulaşmıştı ve güzel ilerliyordu. Telefonunuma gelen bildirimle dikkatimi onlardan çektim. Mesaja bakınca yüzümdeki tebessüme hakim olamdım.
Gece gözlüm:
Özledim
Deniz gözlüm:
Sanırım bende
Gece gözlüm
Sanırım mı? Yanlış oldu herhalde özledim diyecektin
İstemsizce sesli gülüdüğümde tüm bakışlar bana döndü. Yanaklarım hemen al al olmuştu.
"Aaa! Mücahit buradayız" diyen Demet'le tüm bakışlardan çok şükür kurtulmuştum. Arkamı dönerek Mücahit'e baktığımda ağzım beş karış açık kalmıştı. Çünkü gelen sadece Mücahit değildi Ömer ve Mert'e vardı yanında.
"Selamün aleyküm"
"Aleyküm selam çocuklar hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk" kalkmak yerine onlarda masaya oturdular.
"Hoşgeldiniz. Sen yarın gelmeyecekmiydin?" diyen Demet benim iç sesimi duymuş gibiydi. Evet yarın gelecekti niye geldiki.
"Hoşbulduk Demet işlerim erken bitti o yüzden bugün geldim. Hem şimdi yapılması gereken bir sürü iş vardır. Rabia'ya yardım ederim diye düşündüm." Bana dönerek göz kırptı ve beni her seferinde utandırmayı başarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(İMTİHAN, SERİSİ) İmanımın Yarısı
Novela JuvenilRabia, inancına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kadındır. Dış dünyanın baskılarına rağmen, kendi yolunda kararlılıkla yürümeye devam eder. Ancak bu yolda, inancını savunduğu bir tartışma sonucunda kendini mahkemede bulur. Davayı açan Pel...