Rabia, inancına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kadındır. Dış dünyanın baskılarına rağmen, kendi yolunda kararlılıkla yürümeye devam eder. Ancak bu yolda, inancını savunduğu bir tartışma sonucunda kendini mahkemede bulur. Davayı açan Pel...
Zaman geçip gidiyor ve ben nasıl geçtiğini anlamıyordum. Zaman kavramı diye birşey bende kalamamıştı. Aynadan kendime baktığımda ne kadar değiştiğini fark ettim. Fiziksel değildi bu, daha çok yaşadığım şeylerin bana getirdikleriydi beni değiştiren. Mutlu olmayı hak ediyorduk, bende Ömer de, en biz hak ediyorduk.
Tanıştığımızdan beri başımıza bir sürü olay gelmişti, ben ne kadar zor durumda kalmışsam Ömer de kalmıştı. Şimdi ise çektiklerimizin kefareti olarak birbirimizi bulduk, ve mutluyduk. Bunun için Rabbime şükür ediyordum.
Aynada yansımama baktım. Üzerimdeki gelinlik çok güzeldi, Ömer beyenmişti, hatta beyenmek için benden izin almıştı. İstersen sen beyen demişti. Ama o kadar hevesli görünüyorduki kıyamadım ve onun seçmesine izin verdim. Ve buna pişman değildim çünkü çok güzeldi. Sadece alırken çok taşlı olmasın dedim, oda sanki nasıl birşey istediğimi anlamış, almış gibiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapı açıldığında bizim kızlar içeri girmişti.
" Ay inanmıyorum melek gibi olmuşsun." İçeri girer girmez Eda konuşmuştu.
"Evet harika olmuşsun" dedi Demet" Melek yengem gelip bana sarıldı sonrada konuştu.
"Çok güzel gözüküyorsun meleğim"
"Teşekkür ederim yenge"
"Ömer abi seni gördümü?"
"Hayır daha gelmedi"
"Bir görsen aşağıda pervane gibi, bir sağa bir sola gidip geliyor. Heyecandan yerinde duramıyor" dedi Merve yengem.
"Taba öyle olcak yenge bu gün onların en mutlu günü" dedi Eda.
"Allah'tan dileyim bütün günleriniz böyle mutluluk dolu olsun" dedi Melek yengem.
"Amin"
"Amin"
"Amin dedi Melek yengem herkes gibi"
"Eee Rabia abla heyecan varmı?"
"Olmazmı? Çok heyecanlıyım" dedim.
"Şimdi için mi yoksa akşam için mi. AA! Abla niye vuruyorsun ya. Kafamda koca bir yarık açılacak sayende."
"Ben sana demedim mi böyle şaklabanlıklar yapma. Sana ne kadının akşamından, düğününden, sen eğlenmene bak Allah Allah" Sevda abla bana dönerek konuşmaya deva etti.
"Sen buna bakma kuzum. Eğlenmene bak" gülümsedim. Konuşmaya başlayan Edayla tekrar ona döndüm.
"Ben merak ettim siz hiç merak etmiyor musunuz?" dedi diğerlerine dönerek. Bu kızın kesinlikle bir sorunu vardı. Konuşmaların nasıl bir sonuca vardığını hiç bilmiyordu. Tabi benim yüzümün aldığı halide.
