Odada ne kadar bekledim bilmiyorum, kendimi halsiz güçsüz hissediyordum ayağa kalkacak takatim yoktu, bu olanları bir türlü kaldıramıyordum ama kolumdaki saate baktığımda saatin geç olmaya başladığını fark ettim, şirket çalışanları gitmiştir büyük ihtimalle ama ben hala oturuyordum, daha fazla oyalanmadan masamdan eşyalarımı toplayarak çantama koydum , odada o kadar beklememe rağmen kimse olayla ilgili bir şey söylemeye gelmemişti .
Ama Ömer bey birini gönderip benim eve gitmem gerektiğini bildirmişti. yine de kalkıp gidememiştim, kapıyı açıp koridora çıktığımda Ömer beyde kendi odasından çıkıyordu kısa bir an göz göze gelmiştik adımlarım ister istemez onun çekiliyor, ayaklarım ona doğru yürüyordu.
Yanına geldiğimde karşısında durdum, suçlu değildim ama omuzlarımı dik tutamıyordum, konuşmak için kuruyan boğazım temizledim odada o kadar çok ağlamıştım ki boğazım kurmuştu, sanki küçük bir ateş parçası vardı, boğazımı o kadar çok yakıyordu ki, utanacak bir şey yapmamıştım ama utanıyordum, çekinerek de olsa gözlerimi Ömer Bey'in gözlerine diktim.
"Ömer bey ben.." konuşmama izin vermeyen tek şey yine Pelin'in çığlıkları olmuştu."Sen hala buradamısın gitmen gerektiğini sana bildirmemiş miydik ne yüzle burda kalmaya devam ediyorsun."
"Pelin sakin ol " Ömer Bey'in sözleri ile Pelin iyice zıvanadan çıktı.."Ne sakin olacağım Ömer ya ne sakin olacağım, hırsız, birde utanmadan karşına çıkıyor"
Pelin'in sözleri canımı bu kadar yakacağını hiç tahmin etmemiştim, kurt sürüsüne yanlışlıkla girmiş kuzu gibi hissediyordum kendimi, yalnızdım, onlar hepsi bir, ben tektim ama Allah vardı yanımda o bana yeterdi, o bana güç verirdi, o her daim hakkının yanındaydı."Pelin hanım her ne kadar bana inanmak istemezseniz de ben yapmadım ben suçsuzum tasarımları kimin çaldığını bilm....."
"Kes sesini utanmaz, var mı bir kanıtın, dün gördüm seni, gördüm diyorum!! o dosyanın içindeki tasarımları çalmadığına dair bir kanıtın var mı"
"Hayır yok ama ben"
"Kapat çeneni o zaman ve defol git buradan! gerçekleri ortaya çıktığında seni hapishanelerde süründüreceğim"
Karşımda bana inamayan şekilde bakan gözlere inat onlara bakmadım, her zaman gözlerine bakmaktan çekindiğim adama baktım.
Kimsenin bana inanmasına ihtiyacım yoktu ben sadece bana bir kişinin inanmasını istiyordum Ömer bey bana yaptığı onca yardımdan sonra ona ihanet etmediğimi bilmesini istiyordum sadece onu açıklama yapmak istiyordum.Baktım gözlerine belki gözlerimde doğruyu görür diye , hani derler ya gözler kalbin aynasıdır kalbimi görürdü belki, böyle bir kötülük istemediğimi görürdü..
"Ömer bey ben yapmadım gerçekten ben yapmadım neyden bahsedildiğini bile bilmiyorum, çizimleri geçen gün tesadüfen masanızda ne gördüysen o daha sonra size getirdim, yemin ederim doğruyu söylüyorum.""Bir de yalan söylüyorsun hiç mi utanmıyorsun,
Kendi gözlerimle gördüm, dün gördüm" Pelin'in konuşması ile yaşlı gözlerimle ona döndüm."Neyi gördün"
"Dün akşam mesaj çıkışına yakın seni proje odasına çıkarken gördüm ne işin vardı o odada söyle"
Beni sadece odaya girerken görmüştü nasıl böyle bir şeyle suçlardı, tekrar Ömer bey'e baktım çünkü o ne için dün o odaya girdiğimi biliyordu, konuşmasını bekledim lakin beklemekle kaldım çünkü o sustu ne için girdiğimi söylemedi sadece donuk bakışlarıyla bir bana bir de arada konuşan Pelin'e bakıyordu.."Evet girmiştim ama..."
"Bakın kendisi de itiraf etti işte, dün proje odasına girdi ve tasarımları çaldı" diyerek üzerime yürümeye başladı Pelin, istemeyerek bir iki adım gerilemiştim Ömer bey onu kolundan tutarak durdurdu. "Pelin ne yapıyorsun, bir dur yerinde." Pelin Ömer bey'i hiç önemsemeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(İMTİHAN, SERİSİ) İmanımın Yarısı
Teen FictionRabia, inancına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kadındır. Dış dünyanın baskılarına rağmen, kendi yolunda kararlılıkla yürümeye devam eder. Ancak bu yolda, inancını savunduğu bir tartışma sonucunda kendini mahkemede bulur. Davayı açan Pel...