6. Bölüm

7.3K 608 214
                                    

Okulun bahçesine giriş yaptığımda, sırada olan çocukların arkasındaki yerimi aldım. Beynim dün geceyi hatırlatmakta beni zorluyordu. Müdür yardımcısının sesiyle kendime geldiğimde, kürsüdeki adama odaklandım. "Günaydın çocuklar. Sınıflarınıza geçebilirsiniz. İyi dersler" dediğinde, içeriye geçmeyi dört gözle bekliyormuşçasına koşturan çocukların peşinden bende içeriye girdim

Sınıfa girdiğimde çantamı masaya bırakıp oturdum. "Öğretmenim..." Diyen Erkan'ın sesiyle başımı kaldırdım. "Ayşen'in yanına ne zaman gidiceğiz?" Diye sorduğunda gülümsedim. "Ne zaman müsait olduklarını öğreniyim, o zaman gideriz" diye yanıtladım heyecanla kafasını salladı "tamam!"
çantadan kalemimi çıkarıp defteri doldurmaya koyuldum

Ayağa kalktığımda bakışlarımı sınıfın üzerinde gezdirdim. Gözüm nazlıyı arıyordu ama yoktu. Kapının tıklamasıyla başımı kapıya çevirdim. Nazlı gülümseyerek içeriye girdiğinde bende gülümsedim. Nazlı gelip küçücük boyuyla bacaklarıma sarıldı. kafasını kaldırıp yüzüme bakmaya çalıştı. Dizimin üstüne çöktüğümde gözlerime baktı

"Teşekkür ederim öğretmenim. Amcamı ikna ettiğiniz için"  saçlarını okşadım. "Ne demek nazlıcığım. Hadi, yerine geç" dediğimde hızla gidip yerine , Berfinin yanına oturdu. Ayağa kalktığımda kapının önünde durmuş, gülerek bana bakan viran beyle karşılaştım. Kaşlarım çatılırken viran beye doğru bir adım attım

"Nazlı için en doğru kararı vereceğinizi biliyordum" dedim ve gülümsedim. "Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim " dediğimde"sizin gibi bir öğretmeni olduğu için ben teşekkür ederim " dedi. "görüşmek üzere Güneş Hanım " deyip gittiğinde Kapıyı kapattım. masanın üstündeki kalemleri alıp derse geçtim

...

Çalan zilin sesiyle masadaki eşyaları çantama koyup fermuarı kapattım. Toparlanan çocuklara baktım "görüşürüz çocuklar, verdiğim ödevleri yapmayı unutmayalım" dedim ve kapıya doğru ilerledim

Konağa yaklaştığımda nefes alış verişlerim de hızlanmıştı. Derin nefes alıp verdiğimde hiç dokunmadan aralık olan kapıdan içeriye göz gezdirdim. Kimsenin olmadığını görünce  yavaşça kapıyı ittirdim. Böyle de hırsızmış gibi hissediyorum ama karan bey'e görünmemem lazım. Bahçeye giriş yaptığımda sessiz adımlarla etrafıma bakınarak ilerledim

Tam merdivene ayağımı atacakken duyduğum sesle ayağım havada kaldı. "Dur! Kaldır ellerini kaldır! Tek bir adım dahi atma!" Diye bağıran bir kadın sesi etrafı doldururken belimde hissettiğim şeyle Kaşlarım çatıldı. "Ellerini kaldır ve arkana dön!" Dediğinde yutkunarak ellerimi kaldırdım. "Ay valla hırsız falan değilim! Ay zaten bir namlunun ucuna gelmediğim kalmıştı!"

Diye söylenirken belime bastırılan şeyle "ah" diye hafif bağırdım. "Tamam tamam! Dönüyorum" dedim ve yavaşça arkama döndüm. Muhtemelen yetmiş yaşlarında bir teyze bastonunu bana doğrultmuş, Kaşlarını çatarak bakıyordu. "Kimsin bakayım sen? Ne diye sessiz sessiz giriyorsun?..." Birden gözleri açıldı elindeki bastonu havaya kaldırdı

"Yoksa düşman saflarından ajan olarak mı geldin?!" Dediğinde Kaşlarım kalktı. "Yok teyzeciğim ne hattı ne düşmanı? Ben Ayşen'in öğretmeniyim" dediğimde yüzü gevşedi elindeki baston yavaşça yere indi. Aklına birşey gelmiş olacak ki yeniden kaşlarını çatıp bastonunu kaldırdı. "Ne diye sessiz sessiz giriyorsun o halde?!" Diye sorduğunda "rahatsız etmek istemedim" diye salladım. "Zaten Ayşen de beni bekliyor" dedim geri geri adım atarken

"Görüşürüz teyzeciğim. Kendine iyi bak. Çok da gezme dışarılarda, hava sıcak bak çarpmış seni belliki" Dediğimde hızla önüme dönüp merdivenleri çıktım. Ayşen'in odasının önüne geldiğimde kapıyı tıkladım. Açan olmadığında bir kez daha ve bir kez daha tıkladım. Yine açan olmadığında Kaşlarımı çatıp Ayşene seslendim

Öğretmen Hanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin