Heeseung önündeki tuvale resim çizerken Riki yanındaki sandalyede oturmuş onu izliyordu.
"Yeni evimiz çok güzel Riki, su güzel çiçeklere bak!"
Riki gülümseyerek işaret ettiği çiçeklere baktı.
Bunlaeı zaten görmüştü ancak Heeseung dediği için 30 kere daha bakabilirdi.
"Şuan onları çizmeye çalışıyorum. Pek olmuyor gibi ama..."
Riki resmine baktı. Mükemmel sayılmazdı ancak Heeseung yaptığı için mükemmeldi.
"Mükemmel olmuş."
Heeseung gülümseyerek ellerini çırpı ve resmine oturduğu yerden devam etti.
Riki iç çekti.
Evleri şehirin en lüks yerlerindeydi ve kocaman iki bahçesi vardı.
Ön bahçesinde birkaç ağaç ve bank vardı.
Arka bahçesi kocamandı ve birkaç meyve ağacının bulunduğu bir köşe vardı.
Bir ucunda da yerde yetişen domates, salatalık gibi şeyler bulunduran bir bölüm vardı.
Diğer kısımlarda çiçekler birkaç ağaç ve bir havuz vardı.
Ev iki katlıydı ve daha birçok şey, kısacası saray gibiydi.
Riki'nin babası hamilelik haberinden sonra bu evi onlara hediye etmişti.
Heeseung bunun için ona minnattardı.
Riki Heeseung'un bir askısı düştüğünden dolayı belli olan göğsüne baktı. (bundan vazgecmem hayir)
İç çekip çenesini eline yasladı.
Bir süre sonra Heeseung ona bakıp baktığı yere baktı.
Askısından dolayı belli olan göğsünün zaten esen ruzgar sayesinde farkındaydı, ancak Riki'nin yanındayken düzeltme zahmetine girmiyordu.
Riki gülümseyerek gözlerine baktığında Heeseung fırçasını tuvalin önüne bırakıp Riki'nin önünde dizlerinin üstüne oturdu.
Kafasını kaldırıp Riki'yle göz göze geldiğinde Riki bacaklarını iki yana açtı.
Heeseung gülümseyerek dirseklerini iki bacağına yaslayıp ellerini çenesine koydu.
"Ne düşünüyorsun?"
Riki gülümseyerek üstten Heeseung'un göğsüne baktı ve sonra tekrar gözlerine döndü.
"Hiç."
Heeseung gülerek Riki'nin elini tuttu.
"Hiç mi?"
Riki kafasını olumlu anlamda sallayıp Heeseung'un güzelliğine baktı.
O kadar mükemmeldi ki, tanrılar kıskanırdı.
Heeseung tuttuğu elini yavaşça aşağı indirip açık göğsünün üstüne koydu.
"Gerçekten hiç mi?"
Riki dudağını ısırıp kafasını olumlu anlamda salladı.
Heeseung geri çekilip omuz silkti.
"Sen bilirsin."
Riki ayağa kalktığı anda Heeseung'u kucağına aldı.
"Çok şey, çok şey düşünüyorum."
Heeseung kollarını boynuna dolayıp dudaklarını öptü.
"Biliyorum."
Riki içeri girdikleri anda Heeseung'u koltuğa bırakıp önünde diz çöktü.
Heeseung diğer askısını da indirirken elbiseyi çıkarma gereği duymadılar.
Riki hemen dudaklarını göğsüne bastırdı. Heeseung inleyerek saçlarını çekiştirdiğinde Riki iştahla emmeye devam etti.
İki göğsünü de emdikten sonra dağılan saçları ile geri çekilip Heeseung'un yuzune baktı.
Dişlemekten kızaran dudaklarına bir öpücük biraktı.
Elbisesinin üstündeki ıslaklığı görünce gülümseyerek boşaldığını anladı.
Heeseung Riki'yi üstüne çektiğinde onu koltuğa oturttu.
Bu sefer dizlerinin üstünde olan oydu.
Riki'nin gri bol eşofmanını boxer ile birlikte indirdi.
Eliyle yukarı aşağı hareket ettirirken Riki inleyedi.
Heeseung sonunda okşamayı bitirip üstüne eğildi.
Ucunu ağzına alıp emerken Riki sertçe inliyordu.
Sonunda hepsini aldığında Riki dudaklarını ısırdı.
Heeseung ustalaştığı için kolayca gel git yaparken Riki sertçe inliyordu.
Sonunda ağzındaki sıvı ile geri çekildi.
Dudaklarını yalayıp Riki'ye baktı.
"Evimizdeki ilk günümüzdeki ilk sevişmemiz."
Riki sırıtarak kafasını olumlu anlamda salladı ve Heeseung'u kucağına alıp koltuğa uzandı.
Heeseung gülümseyerek dudağına bir öpücük bıraktı.