Okullar açıldığı için çok fazla aktif olamayıp bölüm yazamadım. Sizi çok beklettiysem affola. Umarım bölümü beğenirsiniz🤍
♣️
"Alp seni şimdi çok güzel bir yere götüreceğim." dedi Defne. Ardından kolumdan tutarak sağa döndü sokaktan. Eski küf kokan bir eve gelmiştik. Dışarıdan böyle kokuyorsa içini hayal bile edemiyordum.
"Defne bu koku ne böyle?" dedim tişörtümle burnumu kapatmış bir halde.
"Hani benim nasıl bu kadar güzel dövüştüğümü merak etmiştin ya, şimdi öğreneceksin." dedi ve hızlıca beni içeri çekerek küf kokulu eve girdik.
Eve girdiğimde dışarıdan gözüktüğünden daha büyük olduğunu farkettim. Defne elimden tutarak merdivenlerden aşağı indirdi beni.
"Defne Poyraz en sevdiğim öğrencim nasılsın?" dedi bir kadın sesi.
Defne koşarak arkası dönük olan kadına sarıldı ve onu ban adoğru döndürerek konuşmaya başladı.
"Asiye abla beni eğitip bana sarkıntılık yapanlara haddini bildirmem için uzun bir süre dövüş dersi verdi. Asiye abla bu da sevgilim Kerem Alp, onunla yaşadığımız bir kazada karşılaştık." Asiye Hanım bana elini uzatmıştı. Bende hemen elimi uzattım ve tokalaştık.
"İstersen seninle de biraz çalışalım Kerem Alp, Ne dersin?" dedi Asiye Hanım. Ama ben ona nası ol vurmaya yeltenebilirdimki o bende neredeyse 20 yaş büyük bir kadındı.
Korktuğumu anlamış olacak ki ilk hamle ondan geldi durduğu yerden bir tekme savurdu karnıma kendimi çekmeye çalışsamda acı verici bir tekme yemiştim.
"Asiye abla ne zaman saldıracağını asla belli etmez. Rakibi onu küçük gördüğü an dayak yiyebilir." dedi Defne. Bunu bana niye daha önceden söylemedin der gibi baktım suratına.
Asiye Hanım'ın dikkati dağıldığı an yumruğumu savurdum. Beklemediğim bir şekilde bileklerimden tutarak sıkmaya başladı elimi. Elim acımaya başladığında karşımdaki kadının ne kadar güçlü olduğunu anlamıştım.
"Defne sende böyleysen yandık." dedim gülerek. Asiye Hanım elini bileklerimden çekmişti. Nihayet elimin acısı bir nebzede olsa dinmişti.
"Merak etme bir tanem sana asla böyle şeyler yapmam." dedi Defne her zaman ki bana duyduğu aşkıyla.
Bir süre daha Asiye Hanım'ın yanında durduktan sonra onun yanından ayrıldık ve binadan çıktık. Defne her zaman ki gibi gülümseyerek bana baktı ve elimden tuttu.
"Defne'm bana mutluluk nedir diye sorsalar, cevabını gülüşünde ve o sıcak bakışlarında arardım." dedim ona bakarak.
"Bende aşkım bende seni çok seviyorum." dedi Defne. Ona anlamaz gözlerle baktığımda hemen konuştu. "Ben senin gibi çiçekli böcekli iltifat edemiyorum Alp."
"Gerek yok sevgilim senin varlığın yeter bana." dedim ve Defne'ye sarıldım. Daha sonrasında uzun sokaklarda yürümeye başladık.
♣️
Alp
Bir Defne'ye bakıyordum bir Yekta'ya. Defne'nin gözlerinden alevler çıkacaktı neredeyse bıçağı döndürerek Yekta'ya acı çektiriyordu.
Birden herkes kafese doğru gelmeye başladı ve kafesten içeri gelip Defne'ye yaklaştılar.
"Siktirin gidin pislik herifler!" bağırıyordu Defne. Adamlardan biri Defne'yi yere düşürecek derecede bir tokat attı ve Defne kendini yerde buldu.
O sırada diğerleri Yekta'yı almış kafesten çıkıyorlardı. Beni tutan adamlar hala bir şey yapmıyorlardı. Diğerleri bir ip getirdi ve ilk önce Defne'yi daha sonrasında ise beni kafesin demirlerine sıkıca bağladılar ve koşarak Yekta'yı götürdükleri odaya doğru gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mâzi'nin Zulmü
General Fictionİntikam en güçlü duyguydu ve buna şahsen yıllar sonra farkına varmıştım. Ben ki yalnızlığın içindeki karanlıktım. Karanlığı aydınlatana ihanet etmiştim. ♣️ Hayatını güzel bir şekilde sürdüren Kerem Alp Adal'ın geçmişte yaptığı hatalar yıllar sonra k...