Umarım bölümü beğenirsiniz iyi okumalar🤍
♣️
Yekta
Ben Yekta Timur Poyraz, Timur ismini annesiyle birlikte gömmüş, arkadaşının ihaneti ile ismini geri kazanmış Yekta Timur Poyraz.
17 gün olmuştu Alp'i esir etmemin 17. Günüydü bugün. Her günkü gibi yemeğini ve suyunu kafesin içine bırakıp çıkmıştım.
Her gün nasıl onun canını yakarım diye düşünürdüm ancak artık düşünmeme gerek yok. Defne'ye olan özlemi onu yerle yeksan ediyordu.
Onun acı çekip ağlaması benim için bayramdı. Bana yaptığı ihaneti unutup hayatına nasıl edebildi anlamış değildim ancak o yılların hesabını ondan misliyle soruyorum.
Tahmin ederim ki benden nefret edenler vardır. Nefret etmeye devam etsinler çünkü bunlar daha o ikisinin iyi günleri. Onlara hazırladığım her işkence yönteminden zevk alıyorum. O ikisinin acı çekmesi bana haz veriyor.
♣️
"Timur durumlar nasıl?" dedi Hanım Efendi.
"Merak edilecek bir şey yok Hanım Efendi. Her şey gayet yolunda." dedim
"Peki Ela Adal ne yapıyor şu anda?" diye sordu ciddiyetle.
"Ona şahsen kendim bakıyorum Hanım Efendi. Şu anda benim evimde özel çalışanlar tarafından bakılıyor." dedim.
"Peki Timur. Eğer ihtiyacın olan bir şey varsa hemen benim yanıma gelebileceğini biliyorsun değil mi?" dedi Hanım Efendi.
"Evet Hanım Efendi biliyorum. Ama daha sizden yardım isteyeceğimi düşünmüyorum. Bana zaten yeterli yardımı yaptınız." dedim.
"Peki. Çıkarken kapıyı kapatmayı unutma." dedi her zaman ki gibi otoriter bir sesle.
Odadan çıktım ve malikaneden çıkmak üzere merdivenlere yol aldım. Hızlıca merdivenlerden indikten sonra malikaneden çıkıp arabama binerek evimin yolunu tuttum.
Hava daha yeni aydınlanmış kuşların cıvıltıları sarmıştı etrafı.
Arabamla son sürat devam ederken telefonum çalmıştı ve arayan İnci hanımdı.
"Alo Timur Bey acil gelmeniz gerekiyor."
"Ne oldu İnci?"
"Defne hanım kriz geçiriyor ve ne yapacağımızı bilemedik o yüzden sizi aramayı düşündüm."
"Tamam geliyorum ben." deim ve telefonu yüzüne kapattım.
♣️
Binaya giriş yaptıktan sonra asansöre bindim ve 26. katmana çıktım. Asansör o kata yaklaştıkça sesler yükseliyordu. 26. Kata ulaştığımda Alp'in gür bağırma sesleri kulaklarıma iliştikçe yüzüme bir neşe gelmişti. Onun acı çekmesi bana ödüldü.
Asansör kapısı açıldı ve dümdüz yürüyerek karşımdaki beyaz kapıyı açarak Alp ile Defne'nin esir edildiği yere geldim.
"Çantamı getirin!" dediğimde İnci hemen koşup elinde çantayka yanıma geldi ve çantayı açarak bana uzattı.
"Yekta! Ne yaptın karıma! Pislik! İblis ne yaptın karıma? Ne yaptın Defne'me?" diye haykırıyordu acizce bana bakarak Alp.
Gözlerim Defne'ye döndüğde nefes alamıyor gibi bağırıyordu. Çantadan aldığım iğneyi Defne'ye yaklaşarak boynuna sapladım ve anında sakinleyerek bayıldı ve kafası geriye doğru düştü. Gözleri hâlâ açık bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mâzi'nin Zulmü
Ficción Generalİntikam en güçlü duyguydu ve buna şahsen yıllar sonra farkına varmıştım. Ben ki yalnızlığın içindeki karanlıktım. Karanlığı aydınlatana ihanet etmiştim. ♣️ Hayatını güzel bir şekilde sürdüren Kerem Alp Adal'ın geçmişte yaptığı hatalar yıllar sonra k...