Instagram hesabım : merveinc_official🌿
Hayat neden böyleydi ? İnsanlar evet , sözde insanlar . Hepsinin birbirine ihtiyacı olan insanlar , sözde fıtrat gereği sosyal varlık olan , insanlar...
Madem hepimizin birbirine bu kadar ihtiyacı var, o zaman neden yine birbirinin kurdu oluyor bu insanlar ?
Özellikle de nasıl oluyorsa sokaktan geçen herhangi biri değil de hayatımızı mahvedenler , neden hep genelde o ölüp ölüp bittiklerimiz oluyor ki ?Bunu ne kadar zaman geçse de hiç bir zaman anlamadım , anlamayacağım...Annemle kavga ettik yine . Biliyorum yeni bir şey değil ama her defasında beni aynı yerden vurması ... Ağzında hep aynı cümle : "Aydın, sen ne zaman yaşıtların gibi bu eve doğru düzgün para getireceksin oğlum ?" Sabahın köründe kendimi dışarı attım yine , keşke gitmeseydim. İlkokul arkadaşlarımdan olan Özgür ' e rastladım. Beni görünce pek bir sevindi ama sevinmesi beni gördüğünden değil , onun gibi olmayı başaramamamdan . Arabasını durdurup, yanıma geldi . "Naber eski dost ? Hayırdır mesayi zamanı yollar da ne işin var ?"
İşte buna söyleyecek cevabım yoktu . Büyük hayallerle okuduğum gazetecilik mesleğim den ne annem memnundu , ne de çevrem . Kimsenin umrunda değildi benim ne hissettiğim , hayallerim ... Zaten ben çoğu zaman kimsenin umrunda olmam yine öyle olan , bir durumdu bu.
"Seni sormalı , nelerle meşgulsün ? Geçen sene annemden banka müdürü olduğunu duydum , hayırlı olsun. "
"Sağol. Yaptık işte bir şeyler bakalım"
"İyi o zaman ben gideyim sağlıcakla kal ."
" Dur canım nereye ? Gel hele benimle hasret giderelim biraz , o kadar yıl muhabbetimiz olmadı . Özlemedin mi beni ? Hem bak bir sıkıntın var gibi . Yardım edebileceğim bir şeyler elbet vardır . Tanıdıklarım çoktur benim"
Üzerimi baştan aşağı süzerken yüzünde ki alayı gördüm . Sözde en iyi arkadaşımdı ama bu halim hoşuna gitti sanırım ya da kendi bu durumda olmadığı için sevindi . Hâlbuki hayatımızın belirli bir dönemini beraber yürümüştük Özgürle. O aklını kullandı , hayatını kurtardı ama yaptığı işten ölesiye nefret ettiğini duydum . Bense hayallerimin peşinden gittim ama ben de mutlu değildim. Ya bu hayatta bir sıkıntı vardı , ya da bizde .
"Aydın , Aydın !! Oğlum daldın gittin . Bir genel yayın yönetmeni var benim tanıdığım . Senin için konuştum onunla iyi ve tecrübeli bir gazeteci olduğundan bahsettim . Adam da yazmaya değer bir biyografi bulup , haberini yapmanı istedi. Bilhassa savaş gazileri hakkında olsun . Bir araştır istersen bizim köyde vardır öyle biri . Kısa bir röportaj yapmaya bak . Avansını ona göre alırsın zaten . "
"Sağol özgür. " Diyebildim sadece o kadar söz söylemişti , bir sürü şey anlattı ama ben hiçbirini duymadım. Sanki dünyayla ilişkim kopmuş , sadece nefes alıyor ama yaşayamıyordum . Yaşamanın yanından bile geçmiyordum .
O akşam anneme sordum özgür'ün söylediklerini. Hoşuna da gitti . Çok tanığı vardı annemin bizim köyde .
olanları anlatınca hemen bulmuş bile birini ."Oğlum bizim evin bitişiğinde bir adam var emekli astsubay. İkinci dünya savaşında İtalaya 'ya gitmiş. Git bir konuş istersen SELAHATTİN Beyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceŞu ana kadar bildiğiniz tüm aşk hikâyelerini unutun. Çünkü bu aşk tahmin edemeyeceğiniz kadar hayatın içinde ve GERÇEK BİR HİKÂYE. Savaşın ortasında , bambaşka bir ülkede Karşılaşan iki acılı ruh ... Hiç beklenmeyen bir zamanda kendi tabiriyle ; En...