2. Bölüm :Geçmiş Hatıraların Tek Sırdaşı

189 27 15
                                    

Instagram hesabım : merveinc_official🌿

Hayat neden böyleydi ? İnsanlar evet , sözde insanlar . Hepsinin birbirine ihtiyacı olan insanlar , sözde fıtrat gereği sosyal varlık olan , insanlar...
Madem hepimizin birbirine bu kadar ihtiyacı var, o zaman neden yine birbirinin kurdu oluyor bu insanlar ?
Özellikle de nasıl oluyorsa sokaktan geçen herhangi biri değil de hayatımızı mahvedenler , neden hep genelde o ölüp ölüp bittiklerimiz oluyor ki ?Bunu ne kadar zaman geçse de hiç bir zaman anlamadım , anlamayacağım...

Annemle kavga ettik yine . Biliyorum yeni bir şey değil ama her defasında beni aynı yerden vurması ... Ağzında hep aynı cümle : "Aydın, sen ne zaman yaşıtların gibi bu eve doğru düzgün para getireceksin oğlum ?" Sabahın köründe kendimi dışarı attım yine , keşke gitmeseydim. İlkokul arkadaşlarımdan olan Özgür ' e rastladım. Beni görünce pek bir sevindi ama sevinmesi beni gördüğünden değil , onun gibi olmayı başaramamamdan . Arabasını durdurup, yanıma geldi . "Naber eski dost ? Hayırdır mesayi zamanı yollar da ne işin var ?"

İşte buna söyleyecek cevabım yoktu . Büyük hayallerle okuduğum gazetecilik mesleğim den ne annem memnundu , ne de çevrem . Kimsenin umrunda değildi benim ne hissettiğim , hayallerim ... Zaten ben çoğu zaman kimsenin umrunda olmam yine öyle olan , bir durumdu bu.

"Seni sormalı , nelerle meşgulsün ? Geçen sene annemden banka müdürü olduğunu duydum , hayırlı olsun. "

"Sağol. Yaptık işte bir şeyler bakalım"

"İyi o zaman ben gideyim sağlıcakla kal ."

" Dur canım nereye ? Gel hele benimle hasret giderelim biraz , o kadar yıl muhabbetimiz olmadı . Özlemedin mi beni ? Hem bak bir sıkıntın var gibi . Yardım edebileceğim bir şeyler elbet vardır . Tanıdıklarım çoktur benim"

Üzerimi baştan aşağı süzerken yüzünde ki alayı gördüm . Sözde en iyi arkadaşımdı ama bu halim hoşuna gitti sanırım ya da kendi bu durumda olmadığı için sevindi . Hâlbuki hayatımızın belirli bir dönemini beraber yürümüştük Özgürle. O aklını kullandı , hayatını kurtardı ama yaptığı işten ölesiye nefret ettiğini duydum . Bense hayallerimin peşinden gittim ama ben de mutlu değildim. Ya bu hayatta bir sıkıntı vardı , ya da bizde .

"Aydın , Aydın !! Oğlum daldın gittin . Bir genel yayın yönetmeni var benim tanıdığım . Senin için konuştum onunla iyi ve tecrübeli bir gazeteci olduğundan bahsettim . Adam da yazmaya değer bir biyografi bulup , haberini yapmanı istedi. Bilhassa savaş gazileri hakkında olsun . Bir araştır istersen bizim köyde vardır öyle biri . Kısa bir röportaj yapmaya bak . Avansını ona göre alırsın zaten . "

"Sağol özgür. " Diyebildim sadece o kadar söz söylemişti , bir sürü şey anlattı ama ben hiçbirini duymadım. Sanki dünyayla ilişkim kopmuş , sadece nefes alıyor ama yaşayamıyordum . Yaşamanın yanından bile geçmiyordum .

O akşam anneme sordum özgür'ün söylediklerini. Hoşuna da gitti . Çok tanığı vardı annemin bizim köyde .
olanları anlatınca hemen bulmuş bile birini .

"Oğlum bizim evin bitişiğinde bir adam var emekli astsubay. İkinci dünya savaşında İtalaya 'ya gitmiş. Git bir konuş istersen SELAHATTİN Beyle."

UNUTULMAYANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin