Instagram: merveinc_official 💫Canlar beni Instagram hesabından da takip etmeyi unutmayın...😘
Sonbahar da bir rüzgar gibiydim; oldukça hırçın , genç ve bir o kadar da sessiz...
(Eski İstanbul vapuru /1944)
"Sahi senin adın neydi ?" Diye sordum. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki adını bile sormamıştım. Gerçi pek bir önemi yoktu benim için o hep yeşil gözlü kızdı hep de öyle kalacak .
"Yaa demek yeni aklıma geldi adımı sormak" diyip gülmeye başladı.
Haklıydı da
" Bilmem yabancısın sonuçta belki ismini çok iyi teleffuz edemem.""Tamam , önce ben söyleyeyim sonra tekrar et . Jasmin Valentino benim adım."
"Yaa "
" Ne o hayal kırıklığına uğramış gibisin."
Gülümsedim hemen "yok canım daha zor bir şey bekliyordum da güzel ama ismin Jasmin ... Hatta biliyor musun Türkçede senin ismine çok yakın bir kadın ismi var."
" Öyle mi merak ettim nedir o ?"
"Yesemin ...
Eğer istersen sana böyle seslenirim ya da istemezsen Jasmin derim hangisi ?"Hoşuna gitmişti ona hitap ettiğim yeni ismi .
" Olur , yüzbaşı bana istediğiniz gibi hitap ediniz ."
...
"Daha önce hiç vapura bindin mi ?" Diye sordu bana
" Neden , sordun ki ? Yoksa karşıya mı gideceğiz ?"
" Evet neden olmasın ? Şöyle uzun saatler seninle sohbet etmek istiyorum."
Gülümsedim o an . Beni en çok şaşırtan şeylerden biri de onunla geçirdiğim zaman boyunca , başka hiç bir şey düşünememem.
Sanki hayatta ki her şey o anlığına durmaya başlıyor. Ve zaman işte o vakit sadece bizim için geçiyor...
"İyi o zaman gidelim . Gerçi sen alışıksındır, İtalya dan, orada sudan çok ne var ? "
"İtalya dan alışığım ama İstanbul da ilk defa bineceğim. "
Şaşırmıştım. Teyzeleri ne de olsa Türktü bu demek oluyor ki annesi de Türk.
Hiç mi gelmemiş daha önce Türkiye ye am neden ?Sanki bu soruyu soracağımı anlamış gibi bana dönerek cevap verdi ;
"Babam izin vermedi hiç . Annemle evlendikten sonra onu da asla göndermezdi . Ben ilk defa Anneannem ' in öldüğü gün gelmiştim İstanbul'a.
Ama çok küçüktüm . Hiç bir şey hatırlamıyorum.""Yaa peki neden izin vermezdi baban ? Mühim bir konu değilse anlat , dinlerim."
" Boş ver.
Anlatacak o kadar çok şey var ki ona zaman kalmaz bile . Elimi tutar mısın?"" Neden vapurdan korkar mısın?"
"Biraz her şey den biraz korkarım . Zira annem beni böyle büyüttü. Her ne olursa olsun , yanımda kim olursa olsun ben her şeyden hep biraz korkarım. "
Tuttum o an ellerinden . Bir daha hiç bırakmayacasına ,
Bir daha hiç korkmayacasına ,
Ve parça parça bir daha hiç unutmayacasına..." Artık ben varım. Nerede ne zaman olursa olsun artık ben varım. İlk sen tuttun elimi ve sen bırakana kadar ben o eli asla bırakmam . Zira ben artık bu yeşil gözlü , rüya kadar güzel kadına çilekeş ömrümü adayalı çok oldu..."
Vapur iskeleden hareket etmeye çoktan başlamıştı . Ve Aralık ayının sonları...
Artık yeni yıla giriyoruz ancak havalar hem yağmurlu , hem karlı .
Kesişti o an gözlerimiz. Saçları rüzgarında verdiği nahoşlukla gözlerinin önüne geliyor.
Soğuktan yüzü kızarmış...Ama bu onun umurunda bile değil gözlerini sadece bana kenetlemiş ve öylesine içten , öylesine güzel bakıyor ki ...
Bense hergün biraz daha ölüyor,
Biraz daha kendini unutuyor,
Ve Biraz daha hayatımda hiç olmadığım kadar mutlu oluyordum..." Ee hadisene , simit getir de martıları besleyelim. Baksana nasıl bakıyorlar."
" Tamamdır ."
Diyip onu orda bırakarak vapur da simit satan çocuğun yanına gittim. O an her şey gözüme o kadar güzel gözüküyordu ki aklımdan geçirdim sonra :
"Allah'ım hayat tam şu an şu saniye dursa..."
Eski İstanbul vapuru / old İstanbul~
Evetttt işte bir bölümün daha sonundayızz
🥰🥰🥰
*NOT:
Canlar bu ara da o yıllarda yani kitap da geçen 1940' lı yıllar da vapurlar daha yeni yeni çıkmış.
Bende bölümde yer vermek istedim. Resimler de o yıllara ait resimler...Keyif alarak okumanız dileğiyle ...
❤️❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceŞu ana kadar bildiğiniz tüm aşk hikâyelerini unutun. Çünkü bu aşk tahmin edemeyeceğiniz kadar hayatın içinde ve GERÇEK BİR HİKÂYE. Savaşın ortasında , bambaşka bir ülkede Karşılaşan iki acılı ruh ... Hiç beklenmeyen bir zamanda kendi tabiriyle ; En...