5. Bölüm: Kim Bu Yasemin Valentino?

147 25 1
                                    

Instagram: merveinc_offical

❤️❤️❤️❤️

Vardı bir son

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vardı bir son. Evet , okuduğumuz çoğu hikâyeler de her zaman bir son vardır. Bazen okur üzülürüz, bazen de kavuştukları için seviniriz . Peki ama sonu olmayan hikayeler... Onlarda dahil mi ? Mutlu sonlara onlarda inanır mı ?

...

Dün neredeyse bütün gün Selahattin Bey'in bana verdiği kutuyu incelemekle geçirdim. Aslında asıl tuhaf olan kutu değildi. İçindekileri az çok anlamıştım. Geçmişten kalan bir sürü resim, kitaplar ve mektuplar vardı. Başım ağrıyordu , sürekli aynı şeylere bakıyor ama hiçbir ipucu bulamıyordum . Selahattin Bey, gibi bir adamı intihara sürükleyen şey neydi ? Bunu ne olursa olsun anlamalıydım . Baktım kutudan bir şey çıkacak gibi değil . Aldım ve gömmeye gittim. Tıpkı ona söylediğim gibi ta Sürmene taraflarına kadar yürüdüm. Kocaman bir ağaç bulup , iyice kazmaya koyuldum . Ne kadar derin kazarsam o kadar çabuk yok olur diye düşündüm. Tam kazacağım yeri hallettim , elimdeki kutu büyük bir gürültüyle yere düştü . Zaten o günden beri "Selahattin Bey'in cansız, buz gibi ellerini tuttuğum günden beri ..." Kollarımda takat kalmamıştı.

Başladım içinden düşenleri toplamaya . Sıra mektuplara gelince , aslında hiçde içini açıp , okumadığımı fark ettim. Büyük bir merakla başladım okumaya ...
Ama ne var ki yazıların İtalyanca olduğunu görünce , binbir küfür edip kapattım Kutuyu . Ne olur olmaz diye sadece mektupları aldım yanıma .

"İyi ki de almışım onları yanıma yoksa bugün bütün bu sırları teker teker nasıl çözerdim , hiç bilmiyorum ?"

Akşam olduğunda eve gitmekten vazgeçtim. Neden gidecektim ki ? Herkesin bir de bana acıyarak bakmaları yok mu !

Cenazeden beri sanki bana delirmişim gibi davranıyorlar. Hâlbuki bu davranışlarımın Selahattin Beye verdiğim sözden olduğunu , bilmiyor hiçbiri . Daha bir kaç gün öncesine kadar gördüğüm manzaradan ne kadar farklıydı bu .

Karadeniz işte, gerçekten bugün kara gözüküyordu gözüme . Üşümeye başlayınca ellerimi mantomun cebine koydum . O da ne ?
Selahattin Bey'in bana verdiği "Kürk Mantolu Madonnaydı." Bitirmeye söz vermiştim ama sonlara doğru uykum geldiği için bırakmıştım. Kaldığım yerden okumaya devam etmek istedim ne de olsa başka yapabileceğim hiç bir şey yoktu. En azından bu sözümü tutayım dedim .
Kitabın sonlarına doğru gelince ,içinden bir kağıt düştü. Hayret , bunu daha önce nasıl fark edememiş tim? Kağıdı yerden alıp , baktığımda bir de ne göreyim , bu o kadın ! Evet , evet o ...

Selahattin Beyin masasında resmini gördüğüm . Fakat burada daha bir canlı duruyordu . Altında da bir yazı vardı :

 Altında da bir yazı vardı :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
UNUTULMAYANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin