Ailesinin bütün baskılarına rağmen onların değil kendi istediği kadınla evlenmişdi. 3 Yıllık evli çiftin mutluluğuna herkese bela olam töre kara bulut gibi çökecekdi. Peki onların aşkları her şeyi yene bilecekmiydi?
Yoksa onlarda töreye yenilecekler...
Sabahın ilk ışıkları Barımlar konağının üstüne düşmeye başladığında konak ahalisi daha uyanmamışdı.
Baran sakince gözlerini açdı. Kendine geldiğinde kafasını çevirip yanında uyuyan kadına baktı. Güzel karısı mışıl-mışıl uyuyordu. Baran çok seviyodu Masalı. Zor olmuşdu onların birleşmesi. Masal antepli olmadığından istememişti Baranın ailesi. Amma Baran ağa sevdiği kadından vazgeçmemişti.
Masal kıpırdanmaya başlayınca Baran uyanıcağını anladı. Baran Masalı uyurken izlemeyi çok seviyodu. Amma uyanırken izlemeyi daha çok seviyodu. Masal uyanırken önce burnunu kırıştırıyor sonra gözlerini ovuşturuyordu. Ardından da önce yarım sonra tam gözlerini açıyodu.
"Günaydın hatunum" "Günaydın sevgilim ne zaman uyandın?" "Oldu baya" "Niye uyandırmadın?" "Seni uyurken izlemeği çok seviyorum çünki" "Bende seni seviyorum. Saat kaç?" "9 a geliyor" "Kalkalım o zaman hadi" "Biraz daha böyle kalalım" "Amma o zaman olmaz. Geç kalıyoruz. Hadi kalk" "İşe gidicekmisin bugün?" "Yok sen?" "Bende kendime tatil ilan etdim bu günü çifliğe gidelim mi?" "Olur hadi o zaman kalkalım" "Hadi"
Masal banyodan çıkınca Baran girdi banyoya. Masal dolabı açıp çifliğe uygun klyafet bakmaya başladı. Ne zaman çifliğe gitseler Baranla at bindiklerinden rahat bir şeyler giymek istiyodu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazır olduğun da Baran da banyodan belinde havuluyla çıkmıştı.
"Ooo çok güzelsiniz Masal hanım" "Teşekkürler Baran bey. Hadi sende giyinde çıkalım" "Tamam. Bekle sen kocanı" "Bekliyorum"
Baran üstüne Masal gibi beyaz gömlek kot pantolon giydi. Saatinide takınca hazırdı.
"Hadi güzelim inelim" "Hadi"
El-ele aşağa indiklerinde konak ahalisi de sofraya iniyolardı
"Günaydın yenge günaydın abi" "Günaydın abim. Ömer nerde?" "İniyo şimdi. Ben yengemi ala bilirmiyim?" "Al bakalım. Güzelim ben sofradayım" "Tamam"
Dilanla Masal mutfağa girdiğinde Masal peynir tabağını aldı eline.
"Yenge bırak peyniri falan şimdi. Konuşdun mu abimle?" "Yok amma bu gün konuşucam. Çifliğe gidicez şimdi baş-başa orda söylerim merak etme sen" "Tamam sana güveniyorum yenge" "Tamam güzelim merak etme hadi geçelim içeri merklanmasınlar" "Hadi"
Dilanla Masalda oturunca kahvaltıya başladılar.
"Baba biz Masalla 2 günlüğüne çifliğe gidicez" "Tamam oğlum"
Kahvaltının devamı sakin geçmişdi. Kahvaltının arsından Baranla Masal arabaya binip çifliğe doğru yola çıktılar.
"Kalıcağımızı söylememişdin" "Gitmişken hemen dönmeyelim dedim. Sana sormadım amma istemezsen döneriz" "İsterim canım niye istemiyim. Şaşırdım sadece" "2 gün baş-başa vakit geçiririz. Konakta bir sürü insan var vaılah akşamdan akşama görüyorum seni" "Düşünmeyelim bunları şimdi. Baran ben sana bir şey söylicektim" "Söyle hatun" "Şimdi Dilan varya bizim" "Evet nolmuş Dilana" "Dilan aşık olmuş" "Kime?" "Çatma hem kaşlarını ciddilermiş. Dilan abim babama söylesin dedi. İstemeye gelmek istiyolar" "Kimlerden?" "Celasunlardan. Mirza Celasun" "Tamam söylerim ben babama" "Gerçekten mi?" "Gerçekten. Güzelim ben abiyim amma ayı da değilim. Madem seviyolar birbirlerini gelsin istesin. Bizde belki veririz" "İyi"
