Hayat hiç ummadığın anda karşına öyle birini çıkarır ki, ettiğin yeminleri verdiğin sözleri unutdurur sana. Zayıflık değildir bu. Farklı bir şey çok farklı.
Zelal hastaneye yaklaşdıkca geriliyordu. Ömerin uyandığını öğrendiğinden beri yerinde duramıyordu. Onu görmek istiyordu. Onun yüzünden ölümden dönmüşdü. Eğer Ömer ölseydi kendini asla affetmezdi. Hastaneye vardığında taksinin ücretini ödeyip indi.
"Merhaba ben Ömer Barımı ziyarete gelmişdim. Hangi odada kalıyor?"
"Merhaba. Hemen bakıyorum. 1418 numaralı odada"
"Sağolun"
Zelal gelip kapının önünde durdu. İçinde anlam veremediği bir heyecan vardı. Kalbi az sonra ağzından çıkacakmış gibi atıyordu. Kapıyı yavaşca tıklatdı.
"Gel" sesini duyduğunda titreyen eliyle kapıyı yavaşca açdı. Ömer geleni gördüğünde şaşırmışdı.
"Zelal?"
"Merhaba. Nasılsın?"
Ömer şaşkınlığını hala daha üstünden atamamışken konuşdu.
"Merhaba hoşgeldin. Kusura bakma beklemiyordum. Durma ayakda öyle geç otur"
Zelal sandalyeyi çekip oturdu. Şuan ikisininde üstünde qarip bir heyecan vardı. Odadaki sessizliği Zelal bozdu.
"Nasılsın Ömer?"
"İyiyim sağol. Beni merak etdiğin için mi geldin?"
"Evet"
Ömer Zelalin cevabına gülümsedi. Zelalin onu düşünmesi mutlu etmişdi Ömeri.
"Ömer ben özür dilerim. Benim yüzümden bu hal-"
"Zelal. Kendini suçlama sakın. Senin yüzünden falan değil. Sen de istemezdin böyle olmasını"
"Haklısın amma. Beni kurtarmaya gelemeseydin başına bunlar gelimiycekdi"
"Nerden biliyosun?"
Zelal şaşırmışdı Ömerin sorusuna.
"Nasıl yani?"
"Yani seni kurtarmaya gelmeseydim belki daha kötü bir şey olucakdı. Belki öl-"
"Söyleme o kelimeyi"
"Zelal kaderinden kaçamazsın. Ben o gün orda olmasaydım bile başıma illaki bu olay gelicekdi. Ayrıca bu olaya tek taraflı bakmamak lazım"
"O ne demek?"
"Şu demek. Seni tanıyamıycakdım. Böyle güzel bakan bir kızı hiç tanıyamıycakdım. Hem artık aramızda bir bağ var"
"Ne bağı"
"Kan bağı. Bana kan vermişsin. Teşekkür ederim"
"Etme. Sen iyi ol yeter"
Ömer gülümsedi sadece. Zelal de gülmsedi Ömere. Sabaha kadar burda onun yanında kalmak istesede eve dönmesi gerekiyordu. Ayaklandı bu yüzden.
"Neyse benim artık gitmem gerek"
"Gitmesen biraz daha kal"
"Çok isterim amma babam merak eder. Amma yine gelirim. Eğer istersen?"
"İsterim. Çok isterim"
Zelal son kez Ömere bakıp çıktı odadan. Ömer çıkan kız ardından bir süre gülümsedi. Bu süre ona uzun gelince topladı kendini.
"Ne oluyor bana ya?"
Zelal Ömerin odasından çıkar-çıkmaz elini kalbine koydu. Maraton koşusu yapmış gibi hızlı-hızlı atıyordu kalbi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR Tek Sen(Töre)
Teen FictionAilesinin bütün baskılarına rağmen onların değil kendi istediği kadınla evlenmişdi. 3 Yıllık evli çiftin mutluluğuna herkese bela olam töre kara bulut gibi çökecekdi. Peki onların aşkları her şeyi yene bilecekmiydi? Yoksa onlarda töreye yenilecekler...