12_ HAYALET CANLAR

21 4 4
                                    

Keyifli okumalar.

"Kader, zaten yazılmış olandır. Önemli olan ne kadar uzun sürdüğü değil, silgiyi ve kalemi eline alıp almadığındır. Belki de kaderin,senin kalemi eline almanı bekliyordur."

4. Yaşam.

Rayen Ratlivos.

Güneş, yıkımı bekleyen krallığımın üzerine düşerken sıkıntılı bir nefes aldım. Bu günün geleceğini biliyordum, savaş kaçınılmazdı.

Yıllar önce verilen bir söz, elimi kolumu bağlıyordu. Yapabileceğim her şeyi engelliyordu.

Ben ona yıllarımı vermiştim de o, bana bir gülümsemeyi ölmeden önce çok görmüştü.

"Abi!"

Neşeli küçük kardeşimin sesini duyduğumda, tüm sıkıntılarıma rağmen gülümsedim. Krallığımı gören balkonun manzarasına sırt çevirerek güzel meleğime döndüm.

Elbisesini yine giymemişti. Sürekli erkek pantolonları giymesi benim için sorun değildi ancak onun hakkında oluşacak tek bir kötü düşünce bile morelimi bozmaya yetiyor da artıyordu. Onu  Ania yerine koyuyordum resmen.

Üzerimdeki zırhla zor da olsa boyuma ulaşabilmesi için yere eğilerek ona kollarımı açtım. Kocaman bir gülümsemeyle kollarıma atıldı. Belini sararak onunla birlikte ayağa kalktım.

Henüz sekiz yaşında olan bedeni havalandığında sesli bir kahkaha atarak boynuma tutundu. "Abi! Düşeceğim, indirsene!"

"Düşürmem," diyerek saçlarının üzerinden öptüm. "Hazır mısın yolculuğa prenses?"

"Abi," diye sızlandı. Bana nazlanmayı çok seviyordu. "Ben gitmek istemiyorum ki, kalıp savaşabilirim. Eminim."

"Henüz sekiz yaşındasın ve sekiz yaşındaki prensesler oyun oynamalı." Sadece benim krallığımda. Diğer krallıklar oldukça küçük yaşta onlarca ders vermeye başlarlardı.

Ama benim krallığımda, benim kardeşim ne istiyorsa yapmakta özgürdü. Kılıç dersleri hariç diğerlerini almak istemiyordu. Ben de izin veriyordum.

Asi ve vahşi bir çocuktu ancak bu özelliklerine rağmen bana karşı o kadar sevgi doluydu ki, onu sevemek elimde değildi.

"Ania bana bir sürü ders aldığını ve oyun oynamasına izin vermediklerini söyledi," kaşları çatılmış, yüzü öfkeli bir ifadeye bulanmıştı. "Düşünebiliyor musun? Kılıç kullanmasına bile izin vermiyorlarmış!"

Çünkü bu da Ania'nın ince çizgisiydi ve bu yüzden hayatını kaybetti. Yutkundum.

Güldüm. Savaşmak onun ince çizgisiydi. "Normal prensesler öyledir, ancak sen gerçek bir prensesin yapmaları gereken her şeyi onların yerine de yapacaksın. Ratlivos krallığının prensesi, bir krala ihtiyaç duymayacak. Prensler, senin için sıraya girdiğinde savaşmaları gerekecek. Eğer," burnuna minik bir fiske vurdum. "Birisini beğenirsen yenmek yerine onu seçtiğini söyleyebilirsin. Ancak sen hep yeneceksin."

"Evet, prensler sadece normaller içindir." Diyerek kibirle kafasını kaldırdı. "Ben ise krallığımızın devrimi olacağım, o kadar güçlü olacağım ki kendimden başka kimseye ihtiyacım olmayacak."

Evet, bana bile güzelim. Bana bile.

"Aynen öyle, savaşçı."  Onu yere bırakarak önünde eğildim. "Eğer ileride istediğin şey buysa, şimdi gitmelisin ve kendini geliştirmelisin. Savaş bittiğinde, senin için döneceğim. Ama unutma, zafer kazanmak için bazen birilerinin kendisini feda etmesi gerekebilir."

RUH KAPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin