8_KÜÇÜK KALPLERDEKİ BÜYÜK SEVGİLER

24 4 0
                                    

Keyifli okumalar.

22 YIL ÖNCE

"Of ki, Lahi ne zaman gelecek ki Lana?" Diye sızlandım arkamda oturmuş saçlarımı ören Lana'ya.

Lana da benim gibi oflayarak örmeyi bitirdiği saçlarıma yeşil bir toka taktı. Ona döndüğümde kaşlarının çatık olduğunu fark ettim. "Niye uzatıyorsun Kasırga? Okulu bitsin gelecek işte."

Birazcık kızınca dudaklarım büzüldü. Kollarımı küs bir halde göğsümde birleştirdim. "Ama Ezel yine saçımı çekti!" Diye sızlandım ağlamaklı ağlamaklı. "Lahi gelsin, Ezel'in saçını çeksin."

Lana kinli ve küskün triplerime göz devirip kendini eski püskü yatağa bıraktı. Yurt yatakları da zaten hep eski olurdu, belki birisi ölmeden önce sevap kasmak için yenilerse daha güzelleri gelirdi.

Lana böyle söylemişti.

Lana beni umursamayıp gözlerini kapatınca yine ofladım ki. Lahi olsa cevap verirdi işte, Lana susuyordu. O hep susuyordu. "Lahi geliyse sööliycem, Kutay da sürekli Hilal'in çiçekleriyle dalga geçiyor. Kutay'ı da uf yapsın."

Hilal'in beyaz beyaz çiçekleri vardı vücudunda. Bunlar lekeymiş, hastalıkmış ama ben onlara çiçek derdim.

Lana, ben bunları söyler söylemez birden doğruldu. "Sen ne olsun istiyorsun?" Dedi sinirle. "Lahi herkesi dövsün de ceza mı alsın? Bir gün bir kelebek takacaklar rahatlayacaksın!"

Dudaklarım daha da büzüldü. "Ama.."

Lana ayağa kalkarak sözümü kesti, dinlemedi beni. "Burası kimsesizler yurdu Kasırga! Burasının sokaktan tek farkı arada yemek verip su vermeleri, yatacak yer vermeleri. Bir gün Lahi'yi kavgaya yollayıp yollayıp öldürteceksin!"

Yanımda da durmadı daha fazla. Çıktı gitti yatakhaneden. O gidince minik bir hıçkırık koptu dudaklarımdan. Hemen minik ellerimi gözlerime bastırdım muslukları açmamak için.

İyi de ben Lahi'yi çok seviyordum ki. Ölmesini niye isteyecektim ki?

Yatağın ucundan kalkıp baş tarafına oturdum ve sırtımı duvara yasladım. Dizlerimi kendime çekerek başımı dizlerime yasladım. İçimden Lahi'nin öğrettiği gibi saymaya başladım.

Bir kuzu me'ler.

Annesi söyler.

İki kere zıpla.

Dön etrafında.

Üç koyun kaçar.

Kurt onları yakalar.

Dört köpek havlar.

Yavruları ağlar.

Beş kuzu uyuyor.

Annesi izliyor.

Altı...

"Kasırga!"

Adımı duymamla saymayı bitirip kafamı kaldırdım. Lahi çantasını kapı eşiğine atmış çatık kaşlarla bana geliyordu.

RUH KAPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin