13_YAS HALKI

27 4 9
                                    

Keyifli okumalar☆

"Onlar; sadece anladıklarını söylerler. Oysaki anladıkları tek şey, senin yaraların olduğudur. Onların yalan söylediğini anladığını bilmezler."

1. Ölümden sonra.

İlahi bakış açısı.

"İnsan içkilerinden nefret ediyorum," Ecel, elindeki yıllanmış şarap şişesini, söylediklerine rağmen yarısına kadar tek seferde içtiğinde kardeşi ona güldü.

"O halde hâlâ neden içiyorsun o şeyi?" Demonio, elinde biriciğinin gözlerinin dokunduğu bir çiçeği tutuyordu. Aena'nın gözlerinin ucuyla merhametle bakmış olması, o çiçeğe anlam yüklemesi için yeterliydi.

Durgun bakışları elindeki şişeye kaydı, Ecel'in. Ağır ağır yutkundu. "Çünkü bunu o verdi."

"Ölmemiş gibi konuşuyorsun," derken kardeşine şüpheli bir bakış attı. Hani sevmiyordu o çatlak cadıyı? O halde neden onun verdiği en ufak eşyaya böylesi bir özenle yaklaşıyordu?

"Ölmedi," diye cevapladı Ecel. İçini kemiren bu duygunun ne olduğunu ölesiye merak ediyor, arıyor ancak bir cevap bulamıyordu.

Gerçekler bir kapı ötesindeydi ancak o farkında bile olmadan o kapıya sırtını çeviriyordu.

O çatlak cadı, çoktan Ecel'in kalbinde kendi hükümdarlığını kurmuştu bile.

"Diyarımda olmaması senin için ölmediği anlamına mı geliyor?" Diye sordu Demonio. "Sera'da olabilir, biliyorsun. Ve bu demek oluyor ki, yüzyıllar sonra gelebilir ancak şuanda o bir ölü."

"Onun öldüğünü söyleyip durma bana," dedi katı bir sesle. Elindeki şişeyi sıkarak kalan tüm şarabı tek seferde bitirdi. Bir eliyle çenesine doğru süzülen şarap damlasını sildi. "Canımı sıkıyorsun."

Demonio muzip bir ifadeyle başını omzuna eğdi. Kardeşinin bu halleri onun canını sıksa da, cadı'ya karşı olan hisleri onu eğlendiriyordu. "Canını sıkan ben miyim yoksa o çatlak cadı'nın bir daha ayin yapamayacak olma ihtimali mi?"

Demonio, cadı'nın bu ayinler yüzünden kardeşinin ilgisini çektiğini biliyordu. Normalde; ayin sırasında korkak, af dileyici, pişman ya da umutlu olurlardı. Ancak cadı umursamaz ve sevinçliydi.

Bir ayinine onun da misafir olduğunu hatırlıyordu. Zihni o ana döndü birden.

"Tamam, sadece ölüsün," diyen Kasırga elbisesinin eteğini topladı ve mumların ortasına bağdaş kurdu. Karşısındaki kopmuş kafaya baktı. Dilini ısırmış, gözleri pörtlemiş ve neredeyse iğrenç denebilecek kokuyu yaymaya başlamıştı adam. Kasırga burnunu kırıştırdı. "Tanrım, ve de iğrenç kokuyorsun!"

Demonio'nun gözü ayin sırasında kardeşine kaydı. İkisi görünmez bir şekilde kızı izliyorlardı. Ayinlerinde kardeşinin ilgisini çeken şeyin ne olduğunu merak etmişti ve sanki çözmüş gibiydi.

Ecel, gülümsüyordu.

"Tamam, senden benim gibi güzel kokmanı beklemiyorum ancak birazcık kibar olabilir misin? Kan ve çürümüş et kokuyorsun!" Gülmeye başladı anlamsızca. "Siktir, seni ben öldürdüm değil mi? Üzgünüm, öyle bakma bana. Hey!"

RUH KAPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin