14 ┆Yükseliş

193 19 3
                                    

Kapıların açılması ile yüzümde bir tebessüm oluşması bir oldu. Gelen NilPeriydi.

Ellerini iki yana doğru açarak bana doğru hızlıca yürüdü
"Bükem, yüce Rabbime şükürler olsun ki sağ salim geldiniz. Size bir hal olacak diye o kadar korktum ki" dedi ve ayaklarıma kapanarak el öptü. Elimi havaya kaldırmamla beraber kendisi de doğruldu

"İyiyim NilPeri korkma. Sen neden geldin, Hanımız beni mi çağırdı yoksa?"

"Hayır Bükem. Sizi görmek istemiştim. Tugay Han'ımız da geldiler değil mi?" demesiyle yanakları kızarmış gözleri irileşmişti. Bir başkası bu halini görse yadırgar Tugay'a aşık olduğunu hemen anlardı.

"O da iyi, merak etme." diyerek geçiştirmeye çalıştım.

Düşünmek için birkaç saniye NilPeri'ye doğru bakmamla kaşlarını kaldırdı.
"Hekimleri otağıma çağır NilPeri. Sarayda salgın hastalık vardı. Kaç gündür belki bana da bulaşmıştır diye korkuyorum zaten." diyerek eski yatağıma doğru yayıldım.

...

Giray Han oğlu Tugay Han'ın gelişi ile onu karşılamak adına otağına gitmiş oğlu ile Olca Büke'nin dönmesi hakkında konuşuyorlardı. Oğlunun onun laflarına dikkat etmemesinin ve geçiştirmesinin farkındaydı lakin sebebini anlayamamıştı.

"Derdin ne senin Tugay? Büke Şehzade'nin haremine girdi diye mi suratın asık?"

Tugay sanki bir hamle yapacakmış gibi sinirle babasına doğru dönüp ifadesizce konuştu
"Büke bana bir durumdan bahsetti Baba. Dediğine göre sen planlamışsın bu kaçırma olayını. Sen onu zor durumda bıraktığından kaçmak zorunda kalmış. Doğru mu bu? Sırf Camuka Han tahta geçsin diye yaptın bunu değil mi?"

"Belli ki o kuyruklu Bike ile geçirdiğin vakitler senin aleyhine işlemiş,senin aklına girmiş. Sana o kadından uzak dur demiştim. Benim Olca ile ne işim olur? Ben Hanlarımızın arzuları ile meşgul olurum o kadar. Sana da anlattığım gibi, bir eğlencenin ortasında dinlenmek için durmuştuk. O sırada fırsat bulup askerlerini benim askerlerimin üzerine salıp bir anda kaçtı. Ne olduğunu ben dahi anlayamamışken bunu nasıl düşünürsün? Ben Kağanımızın aldığı emanete ihanet eder miyim sence?"

"Olca'nın yalan söyleyecek ne günahı ne de sebebi var Baba. Neden yalan söylesin ki? Neden böyle bir durumda kaçıp gitsin ki? Aranızda ki meseleyi bildiğim için ona inanıyorum."

...

Sezin daha doğrusu şuanki adı ile Olca, Han amcasının onu otağına çağırması ile korkusu tekrar doğmuş heyecanlanmaya başlamıştı. Amcasının karşısına çıkıp ne diyeceğini bilmez haldeydi. Şuan karşındaki kişi onun amcası değil Hakanı, kağanıydı. Bunu bildiğinden ona göre davranacaktı.

NilPeri'nin kıyafetini getirmesi ile arkasına doğru döndü. Siyah, omuzlarından kollarına kadar gümüş renkte taşlarla kaplı ve boyun kısmını saran bir kıyafetti. Dekolte kısmı aşağıya doğru iniyordu. Elbisenin kolları tıpkı kuyruk kısmı gibi aşağıya doğru uzamıştı. Hiç alışık olmadığı, ülkesinin geleneği ile çelişen bir kıyafetti. NilPeri'nin de yardımıyla basit bir şekilde saçlarını örmüştü

-kıyafet-

-kıyafet-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CİHÂNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin