"Destur, Şehzade Mustafa hazretleri!"
Uzun saatlerin ardından sonunda varmıştık. Şehzade benden önce davranarak at arabasından indi. Kafamı arabanın içinden çıkarıp etrafa baktım. Raziye Sultan ve karnı burnuna kadar gelmiş Ayla Hatun Şehzadeyi karşılıyorlardı. Raziye Sultanın beni görmesi ile kaşları havaya kalktı. Anlam veremediğim bir eda ile bana doğru bakarak konuştu. Bu edada ne sevinç ne de hüzün vardı.
"Olca Hatun, sizde hoşgeldiniz."
"Hoşbuldum sultanım" diyerek onun belirsiz ifadesine karşılık gülümsedim. Acaba Raziye Sultan buraya geri gelmemden rahatsız mı olmuştu?
Biz konuşurken Mustafaysa Ayla ile konuşuyordu.Şehzade bana doğru döndü.
"Olca Hatun, bu gözdem ve gelecek çocuğumun validesi Ayla Hatun." dedi.
Merak ediyordum, acaba bunu söylerken içi rahat mıydı yada utanmıyor muydu,haremine yeni aldığı bir kadınla evladının anasını tanıştırmaktan?Ayla'nın gözleri derinleşti, kibir ile doldu. Buraya neden geri döndüğümü anlamış olmalıydı. Sırtımı dikleştirip küçümsemeyici bir gülümseme ile onu baştan aşağıya süzdüm. Sonuçta ben bir bükeydim. Şehzade doğursa ne yazardı benim karşımda eğildikten sonra.
"Memnun oldum Ayla 'hatun'. Umarım sağlıkla doğar evladın.""Bende efendim. Şuan ki tek ümidim 'şehzademin' sağlıkla doğması" dedi ve bıyık altından gülümsedi. Acaba isteği evladının sağlıklı olarak doğması mı yoksa evladının şehzade olarak doğması mıydı..
...
Gene önceki sefer kaldığım daireyi bana vermişlerdi. Arkamda sandıkları taşıyan ağalar ile daireye girdim. Çok geçmeden bir iki cariye yanıma gelerek konuştu.
"Efendim, Bahar kalfa bizi sizin emrinize verdi. Eğer bir ihtiyacınız olursa söyleyin"
Cariyelerin suratına doğru baktım. Aralarında Nilüfer ve yanında ki adını bilmediğim o cariye yoktu -şimdidenilüferfc-
"Geçen seferki hatunlar neden yok?"Hatun yüzünü buruşturarak konuştu
"Malumatım yok, neden sordunuz?""Siz gidin, geçen sefer hizmetime verilen diğer cariyeler gelsin. Bahar kalfaya benim isteğim olduğunu söylersiniz."
Konuşan cariyenin yanında iç geçirse de önemsemedim. Zaten Topkapıdaki cariyeler yüzünden tedirgin olmuştum, en azından beni korkutmayan birileri bana hizmet etseydi.
...
Cariyeler TaşlığıAğa şehzadenin mühürü olan parşömen kağıdını çıkarıp etrafına toplanmış cariyelere fermanı okumaya başladı.
" Devletlü Sultan Süleyman Han hazretlerinden olma Şehzade Mustafa hazretlerinin ferman-ı şerifidir. Olca bike, Şehzade Mustafa hazretlerinin harem-i hümayun'unundandır. Şehzade Mustafa hazretlerinin iradesi ile, Olca Hatun Hasekiliğe terfi edilmiştir. "
Ağa şaşkınlıktan mektubun son satırlarına doğru sesini kısarak okumuştu. Cariyelerin hepsi bir anda Ayla'ya döndü. Bazıları ona üzülmüştü, bazılarının da içindeki kıskançlık ortaya çıkmıştı. Kızlar hep bir ağızdan konuşmaya başlamıştı. Gözdeler katında ki cariyeler de kıskançlık ile yukarıdan mektubu dinlemişlerdi. Bu olay ile Ayla Hatun Olca'ya daha da düşmanlık beslemişti. Kendisi dururken onun Haseki olması zoruna gitmişti. Şuan da tek ümidi bir şehzade doğurmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHÂN
Historical FictionTaht uğruna yıllarını feda eden, Osmanlı İmparatorluğuna sığınan bir Han kızıydı. Sığındığı ülkenin Şehzadesine meftun olacağından kendisi bile beklemezken, Asil kanından gelen cesareti ile Şehzade Mustafa'sı için gerekirse o asil kanını dökmeye yem...