5 ┆ Şüphe

302 14 1
                                    


Bölüm şarkısı: Reflections / The neigbourhood

Hürrem Sultan'ın dairesinin önüne gelmemle boyumdan kat kat büyük ve işlemeli kapılar açıldı. Arkamdan gelen cariyeleri dışarıda bırakarak içeriye girdim.

İçeride Hürrem Sultan ve benim yaşlarımda bir kadın vardı. Hürrem Sultan beni görmesiyle yüzünde samimi ama bir o kadar sahte bir gülümseme oluştu.

"Olca Hatun hoş geldiniz, sizi kızım Mihrimah Sultan ile tanıştırayım. Mihrimah, Olca Büke sarayda bir süre bizim misafirimiz olacaklar."

"Sarayımızda sizi ağırlamaktan onur duyarız Olca Hatun." dedi Mihrimah Sultan. Kahverengi uzun saçları, deniz kadar mavi gözlerini öne çıkarıyordu. Kaftanının üstündeki mor ve pembe işlemeler de harikaydı. Kendisi ne kadar güzel olsa da Raziye Sultanımın yanında esamesi bile okunmazdı.
-Raziye fan club-

Sadece gülümsedim. Bu kadar sahte samimiyete doyduktan sonra nasıl yemek yiyebileceğimi tahmin edemiyordum.

...

Yemekleri yedikten sonra uzun sedirin üstünde sohbet etmeye başladık. Hürrem Sultan ne kadar bana karşı yalandan da olsa samimi biriydi. Arada sırada ağzımdan Mustafa ile ilgili laf almaya çalışsa da engel oluyordum. O akıllıysa bende akıllıydım.

Annesinin kopyası Mihrimah Sultan ise dinlemek ile yetiniyor bazı yerlerde sadece bir iki laf söyleyip geçiyordu. Bu arada Hürrem Sultan'ın bir ara bana sorduğu soruya kendisi bile validesine kızmıştı.

"Şehzademiz Mustafa ile orada tanıştınız yani, anladım. Bende izdivacınız için payitahta geldiğinizi zannettim. Yanlış anlamışım."

"Hayır,şuan şehzademiz ile aramızda öyle bir durum yok" bu sözüm ne doğruydu ne de yalandı. Kendim dahi Şehzade ile aramızdaki ilişkiye bir ad koyamıyor şüpheleniyordum.

"Ama şuan değil mi?" diyerekten güldü. Keşke orda evet Mustafa ile nikahlanacağım diyip kurtulsaydım diye düşündüm.

Sohbete pek dahil olmayan sadece dinleyen Mihrimah Sultan validesine doğru baktı
"Validem, öyle bir durum olsa zaten hünkarımız bizi de bilgilendirirdi?" dedi annesini susturmaya çalışarak. Belli ki annesi konuşurken laflarını esirgemiyordu ama kızı için aynı durum söylenemezdi.

"Mihrimah Sultan'ın hakkı var Sultanım."

Hürrem kahkaha atarak geçiştirmeye çalışsa da Mihrimah'a sinirlendiği belliydi ama her zaman ki gibi bozuntuya vermedi. Ne kadar kendisine sinir olsam da pek akıllı kadındı. Yerine göre davranıyor konuşuyordu.

...

Hürrem Sultan'ın dairesinden gelmiş, dairemde tek başıma yatağın üzerinde saçımı tararken düşünüyordum. Eğer biraz daha orada kalsam sahte samimiyetten dolayı kusacaktım. Keşke bana karşı bu kadar şaklabanlık yapacaklarına gerçekçi davransalardı daha iyi olurdu.

Düşünürken aklıma Mustafa geldi. Adının aklıma bile gelmesi heyecanlandırıyordu beni. Artık şehzadeye aşık olduğumu kabullenmem gerekirdi. Yıllardır tahtını alabilmek adına kadın olduğunu unutan ben Osmanlı'ya gelince aşık olmuştum, hemde bir şehzadeye aşık olmuştum.

CİHÂNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin