2 gün evvel Cengiz' in iş yerine gidecektim. Evden çıkıp taksi bakındım ama geçenlerin hepsi doluydu. Mecburen otobüse bindim. Fazla kalabalık olmayan ama yine de oturacak yeri kalmamış olan bir otobüstü. Arka kısma geçip dışarıyı seyretmeye başladım. Birkaç durak sonra yanıma bir çift geldi. Onlarda benim yanımda otobüsün arka camından dışarıyı seyretmeye ve kendi aralarında konuşmaya başladılar. Konuştukları konular çocuklarının okul meseleleri idi. Bir kaç dakika sonra konuştukları konu her ne kadar alakasız olsa da adamın kadının kalçalarını okşadığını gördüm. Gözlerimin önünde olan bu olay birden beni heyecanlandırdı. Meraklı gözlerle ama çaktırmadan seyretmeye devam ettim. Bir kaç dakika sonra daha iyi görebilmek için diğer tarafa döndüm. Yani şimdi sırtım otobüsün arka camına dönüktü. Adamın kadını okşamaları hoyratlaştıkça otobüsün içindekilerin görmemesi için onlarda bir kaç dakika benimle aynı yöne döndüler. Yani en azından amaçlarının bu olduğunu zannediyorum.
Ama artık okşamalar benim görüş mesafemden çıkmıştı. Ben bunları düşünürken kalçamda bir el hissettim... Yavaşça dönüp bakınca adamın diğer eliyle de beni okşadığını gördüm. İçimden "oh ne güzel. İki elinde iki kalça" diye düşündüm. Bir tepki vermedim. Zaten inmem gereken durağa yaklaşmıştık. Düğmeye basıp indim.
Cengiz' in şirketinde yarım saat kadar oyalanıp işinin bitmesini bekledim. Çıktıktan sonra bir bara oturduk. İçkimizi içerken bugün otobüste gördüklerimi anlattım. Tabii ki adamın bana dokunduğunu söylemeden. Cengiz aşırı heyecanlandı. Bir saat sonra çıktık ve evimize geldik. Anlattıklarımdan tahrik olduğu ve bir an evvel sevişmek istediği çok belliydi. Bense her şekilde onu kudurtuyordum. Sonunda beni mutfakta kıstırdı. Eteğimi indirip ben ayaktayken beni yalamaya başladı. Derin derin soluyordu. Onu böyle azmış durumda görmek çok hoşuma gidiyor.
Ayağa kaldırdım, bu sefer ben önünde diz çöküp fermuarını açtım ve sadece bir kez ağzıma alıp bıraktım ve kahkaha atarak yatak odasına doğru koşmaya başladım. O da hem arkamdan koşuyor bir yandan da soyunuyordu.
Kendimi yatağa atar atmaz yanıma atladı. Zaten üzerimizde fazla bir şey yoktu. Olanları da bir çırpıda çıkardık. Sertçe ve tek hamlede içime soktu. İkimizde nefes nefese öpüşüyorduk. İki elini yandan kalçalarımın altına getirip beni kendine daha çok bastırmaya ve bir eliyle de arkamı parmaklamaya başladı. Bende bacaklarımı daha çok açıp iki elimle onun kalçalarından tutup kendime bastırmaya başladım. O bana ne yaparsa bende aynısı ona yapmaya başladım. Kalçalarını kendime bastırırken kalçalarını okşuyor, zaman zaman arka tarafına dokunuyordum.
Hiç tepki vermiyor aksine daha sert sokup çıkarıyordu. İnlemelerimiz arasında konuşmaya başladık.
Cengiz:
- Arkanda ki parmağın başka birine ait olmasını ister misin?
- Ya senin arkandakinin?
- Sen istersen olabilir!
- Gerçekten mi?
- Sen istersen gerçekten...
- Oooh Cengiz. Neden böyle şeyler söylüyorsun? Beni mi deniyorsun? Yoksa gerçekten mi istiyorsun anlayamıyorum...
- Neden seni deneyeyim? Seninle ilgili bir sıkıntım yok ki. Ben sadece zevkimize zevk katmaya çalışıyorum.
- Ben seni seviyorum. Sen ne istersen bende isterim ve yaparım...
- Gerçekten yapar mısın?
- Sen benim kocamsın. Tabii ki yaparım. Sana daha fazla zevk vermek hoşuma gidecektir.
- Peki şu anda yanımızda bir kadının mı yoksa bir erkeğin mi olmasını istersin?
- Dedim ya. Sen ne istersen ben onu isterim. İstediğini sen seç hayalinde.
- Peki ya hayal olmaktan çıkarsa?
- Dedim ya. Bu geminin kaptanı sensin. Kararları sen ver. Ama pişmanlıklarını benimle paylaşma!
- Peki o zaman...Bu konuşmalar sırasında sevişmemiz çok daha ateşli bir hal aldı. Parmaklarından birinin tamamı arkamda daireler çiziyordu.
Nefes nefese, Cengiz;
- Neden bir kadın veya erkek olsun ki?
- Ne olacak peki?
- Mesela hem kadın hem de erkek olabilir.
- Nasıl yani?
- Mesela bir grup!
- Hem kadınlar hem erkekler yani?
- Evet. Neden olmasın? İstemez misin?
- Hıııımmm. Çok ilginç. Hiç düşünmedim.
- Mesela bir erkek seni yaparken bende diğer kadını yaparım. O beni yalarken sende onu yalardın...
- Bilmiyorum. Bilmiyorum. Sen ne dersen o! Geliyorum canım geliyorum. Ooohhh durma sakın durma...
- Gel bir tanem gellll. Ben de geliyorum. Arkana da girip soktuğunu ve şimdi onunda içine akıttığını düşün...İkimizde olmadığımız bir şekilde boşaldık. Yüzümde inanılmaz bir mutluluk ifadesi vardı. Bunu eşimde fark etti.
Kalkıp fotograf makinasını aldı ve yatakta resimlerimi çekmeye başladı. İçimdeki model uyanmıştı. Elimden geldiğince güzel pozlar vermeye çalıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlüklerim (Evlilik)
FantasyBundan önce genç kızlık ve bekarlık günlüklerimi okudunuz. İkinci kitapta yer alan günlüklerim. Evlilik hayatımda yazdıklarım