Günlüklerim (Evlilik)

28 Eylül 2003

Tatilimizin 3. gününde Aydın' a geldik. Muhteşem güzellikte bir koy bulduk. Cennet gibi bir yerdi. Burada çadır kurmaya karar verdik. Hemen önümüz deniz arkamız ormanlık bir alandı. Etrafta hiç ev yoktu. Eğlenerek şakalaşarak çadırımızı kurduk. Arabadan lazım olabilecek eşyaları da alıp yerleştirdik. Gün boyu güneşlenip denize girdik. Hava kararana doğru Cengiz 1 saat geride bıraktığımız markete yiyecek ve içecek bir şeyler almaya gitti. Bizde Nesrin ile beraber ateş yakmak için bir şeyler toplamaya başladık. Bu sırada:

- Pelin
- Efendim canım
- Dün gece beni delirttiniz biliyorsun değil mi?
- Uyumadığını tahmin etmiştim...
- Uyumuyordum tabii ki. Her nedense de böyle bir şey olacağı aklıma gelmişti.
- Nereden gelmişti?
- E kızım senin kocanda senin benim gibi delinin biri
- Ne düşünüyorsun peki?
- Hiç bir şey düşünmüyorum. Sadece her zamanki gibi insanlar istedikleri ve mutlu oldukları şeyleri yapmalılar.
- Peki kocamla yatmak seni mutlu edecek mi?
- Sadece benim mutluluğum önemli değil ki. O ve sen mutsuz mu olursunuz?
- Bilmiyorum Nesrin. Bu konu nedense beni huzursuz ediyor.
- Cinsel konularda ikimizde bugüne kadar özgür olduk ve dilediğimizi yaşadık. Hem bu ilkte olmuyor.
- Haklısın ama evvelkilerin yüzünü bir daha görmedik. Oysa sen en yakın arkadaşımsın, Cengiz' de kocam.
- Sanırım sen böyle bir şey yaşanırsa kıskanacaksın...
- Belki de...
- Gerçekten aptalsın. Beni senin kocanla seksten başka ne işim olabilir ki? En yakın arkadaşımın kocasını mı elinden alacağım. Ve kusura bakma ama tipim bile değil. Bana cazip gelen senin içinde olduğun bir ilişkiyi paylaşmak.
- Canım haklısın biliyorum. O zaman ikimizde önyargılı olmadan her şeyi akışına bırakalım. Sen olsun diye üzerinde durma. Bende olmasın diye üzerinde durmayacağım.