Günlüklerim (Evlilik)

05 Mayıs 2004

Cengiz ailesinden oldukça yüklü bir para desteği aldı. Bu parayla İzmir Narlıdere' de 3 dönüm bir arsa aldı. Ben görmeye bile gitmedim. Amacı oraya zamanla büyük bir villa yaptırmak. Sonra da yine İzmir' de şirket kurmak.

Bana sormadan, danışmadan, fikrim alınmadan yapılan hiçbir planı sevmiyorum. Sonuçta bu benim de hayatım.

Şunu düşündüm. Çok uzun zamandan beri aşkla, sevgi ve şevkatle bir sevişme bile yaşamadık. Her sevişmemizde kadınlar, erkekler, travestiler hayallerde dolaşıyor.

Böyle yaşanacak bir cinsellik için evlenmeye ne gerek vardı?

Aslında içimde ve kafamda daha fazla kurmadan bunları Cengiz ile paylaşmalıyım diye düşündüm.

Bugün kendisine mesaj attım ve akşam mümkünse içkili gelmemesini, bir şeyler konuşmayı rica ettiğimi söyledim.

Cevap yazmadı.

Akşam 21.30 gibi geldi. Anahtar deliğini bulamadığı için tıkırtı seslerinden ben kapıyı açtım.

Salona geçip oturur oturmaz benden bir duble rakı istedi. Götürdüm. İlk olarak o söze girdi.

- Evet Pelin öt bakalım!

- Öt? Öt ne demek?

- Öt işte lan öt. Ne konuşacaksan söyle!

- Cengiz ne biçim konuşuyorsun sen? Neden bu kadar sinirli ve kabasın?

- Sayende öyleyim! Mesaj atıp konuşmak istemek nedir? Zaten gelmiyor muyum akşam?

Sinirli olduğu için İzmir konusundan, alkol kullanımına ve ilişkimizde ki aşksızlık üzerine çok sakin ve kısık sesle bir konuşma yaptım.

Konuşmam bitince sinirle ayağa fırladı ve:

- Ulan orospu karı! İçkiyi senin paranla mı içiyorum? İzmir' e gelmek istemiyorsan gelme siktir git ananın evine. Paramla yer almışım ve ben orada yaşamak istiyorum. İlişkimize gelince... Aşk mı istiyorsun? Elin herifinin kucağında zıplarken aşık mıydın?

Diye avazı çıktığı kadar bağırdı, ayağa kalktı hızla üzerime geldi ve bütün gücüyle suratıma sağ ve sol eliyle iki tane tokat attı. Ağlayarak banyoya kaçtım.

Onu hiçbir zaman affetmeyeceğim ve bunun karşılığını ona kat be kat fazlasıyla vereceğim.