Özlemle konuşmamızdan sonraki gün sabah Cengiz'e işe gittikten sonra güzel bir duş aldım. İçime en minik tangamı giydim üzerine dizlerimin biraz üzerinde pileli bir etek giydim. Üzerime de beyaz bir bluz ve uzun bir hırka giydim. Fazla makyaj yapmadım ama ağır bir parfüm sıktım. Evden çıkıp bir taksiye bindim ve evimize yakın olmayan kalabalık bir otobüs durağında indim. Amacım kalabalık bir otobüsün bulup Özlem için birini aramaktı. 15 dakika içinde beklediğim gibi körüklü bir otobüs geldi. Zorlukla otobüse bindikten sonra bir kaç metre ilerleyebildim. Kimseye çaktırmadan çevreye bakındım. Bir kaç durak sonra orta kapıdan binenler oldu. Evet! Binenler arasında kafama göre birini görmüşüm. Orta kilolu, sarışın, atletik yapılı bir yapıya sahip. Yaşı sanırım 25-28 arasıydı. Bir kaç dakika sonra sanki inmeye hazırlanmaya başlamış gibi orta kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kısa bir süre içinde bir kaç manevrayla adamın önüne gelmiştim. Bir sonraki durakta yine binenler olmuştu. Hatta artık ön kapı açılmadığından diğer kapılar açılmış ve yeni yolcular alınmıştı. İnsanlar daha da sıkışmıştı. Arkamdaki bana değmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Ama sonunda dayanamadı. İtişmeler sayesinde elinde olmayarak bana yapıştı. Kendini hemen çekmeden önceden o yapıştığı anda kalçalarımı ona yapıştırdım. Duraksamasından çok şaşırdığını anlamıştım. İkinci hamleyi kendisi yaptı. İteklemeler olmadığı halde kendini bana yasladı.
Yarı kalkmış durumdaydı. Sürtünmeye başladığında yine sesi çıkarmadım. Sanırım gerçekten izin verdiğimi anlamıştı. Bir kaç dakika sonra iki elini belimin iki yanından tutarak destek almaya başladı. Yine de hiç bir tepkim. Hiç bir şey yokmuş gibi yaptım. Kısa bir süre sonra sağ eli eteğimin" altına girdi ve bacaklarımı okşayarak yukarıya doğru çıktı. Eli kadınlığıma geldiğinde arkadaki aletini daha çok bastırıyordu.
Bende ıslanmıştım ve kalçalarımı sallayarak erkekliğini tam arka deliğime hizaladım. Külodumun üzerinden kadınlığımı parmaklayarak kendini bastırıyor ve arkamdaki aletini sertçe ittiriyordu. O otobüsün içinde beni becermeye çalışırken cep telefonumu çıkardım ve Özleme mesaj attım. O da hemen bana cevap yazdı. Bir kaç kez mesajlaştık. Mesajlar şöyle:
Ben - Hazırmısın?
Özlem - Evet müsaitim. Evdeyim.
Ben - Bugün bütün dertlerin bitecek :-)
Özlem - Delisin sen... Ne zaman gelirsin?
Ben - Yakınlardayım zaten. En fazla bir saat...
Özlem - Bekliyorum...Bu yazışmalar sırasında arkamdaki, kadınlığıma ulaşmış orta parmağını içime sokmuştu. Ama ne ben bu şekilde boşalmak ne de onu boşaltmak istemiyordum. Amacım onu ​​iyice doldurduktan sonra Özleme sunmaktı. Cep telefonumu başımın hizasına kadar kaldırdım ve kısa mesaj bölümüne geldim. Arkamdakinin göreceği şekilde şunu yazdım: İNELİMMİ?
Bunu okuduktan sonra nazikçe kolumdan tutarak beni orta kapıya çekti ve düğmeye bastı. İlk durakta indik. Otobüste hiçbir şey olmamış gibi kendini tanıttı. Adı Baybars idi. Bir yerde bir şeylerin içip içemeyeceğimizi sordu. Ben bütün cesaretimi toplayarak, bunun yerine içecek bir şeyler alıp bir arkadaşımın evine gitmeyi önerdim. Tabii ki dünden hazırdı. Önce beraberce bir markete girdik. Bir şişe viski ve çerez aldık.
Kasaya vardığımızda kasanın yanındaki stantta gözüme bir şey ilişti. Tamamen doğal cinsel güç arttırıcı bir ilaç. Hemen ondan aldım. Yanımda ki salak ise buna gerek yok diye sırıtıyordu.
15 dakika kadar yürüdükten sonra Özlemin evine geldik. Yolda Baybarsa, kendini bir arkadaşıma götürdüğümü anlattım. O belki de bana jest için arkadaşım dünya güzeli de olsa beni istediğini anlatıyordu. Ama benim hiç öyle bir niyetim yoktu. Özlem kapıyı açtığında Baybars'ı görünce küçük dili yutacaktı şaşkınlık ve korkudan. Ama kapıda bizi fazla bekletmemek için hemen içeri aldı. Baybars aldığımız malzemeleri Özlem'e verdikten sonra koltuklardan birine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlüklerim (Evlilik)
FantasyBundan önce genç kızlık ve bekarlık günlüklerimi okudunuz. İkinci kitapta yer alan günlüklerim. Evlilik hayatımda yazdıklarım