Cengiz 2 günden beri yok.
Günlüğüme geçtiğimiz Cuma gününden itibaren başlamak istiyorum.
Cuma günü gündüz Cengiz henüz iş yerinde yola çıkmamıştı. Ben ise evde günlük işlerimi bitirdikten sonra bilgisayarın başına geçtim. Önce Nesrin' le biraz sohbet ettik. Ona özellikle söylemedim Cengiz' in olmadığını. Bana gelmek isteyebilirdi. Nedense istemedim bunu.
Saat 3 gibi Tolga internete girdi. Beni görünce sohbet etmeye başladı:
- Abla naber?
- İyilik canım senden naber?
- Benden de iyilik. Süperim :)
- Ooo ne kadar güzel. Hayırdır?
- Çünkü yarın gece çok güzel olacak!
- Anlamadım. Ne çok güzel olacak?- İyi düşün Pelin abla! Bana düğün gecesi bir söz verdin... Ve bu sözünü ilk fırsatta gerçekleştirecektin. İşte sana ilk fırsat. Enişte bey evde olmayacak...O an anladım ve hatırladım... İstediğini yapmadan bu çocuk beni bırakmayacaktı. İşimi sağlama almak için konuşmaya devam ettim.
- Tolga, ama sende bana söz verdin. Bu gerçekten son olacak.
- Evet. Kesinlikle son olacak.
- Kabul etmekten başka çarem yok o zaman...
- Unutma. Seni aynı düğününde ki gibi istiyorum...
- Peki...O gece uyuyana kadar kocamla telefonlaştık.
Cumartesi günü bir gariptim. Heyecan, pişmanlık, üzüntü, merak... Bütün duygularım karıştı.
Bütün günüm aynı şeylerle geçti. Akşam üzeri saat 5 gibi banyoya girdim. Zaten bakımlı ve tertemiz olan kadınlığımı traş ettim, bacaklarımı, koltuk altlarımı kontrol ettim ve 45 dakika kadar suyun altında kaldım. Bornozumu alıp yatak odasına geçtim. Önce her yerime ayrı parfümler sıktım. Sonra giyinmeye başladım. Beyaz jartiyer takımımı giydim. Sonra dolabı açıp gelinliğimi özel kılıfından çıkardım ve giydim. Aksesuarlarını taktım.
Sıra saçlarıma geldi. Yukarıda toplayıp topuz yaptım ve gelinliğin tokalarından taktım.
Aşırı heyecan bastı. Mutfağa gidip kendime bir cin tonik hazırlayarak yatak odasına geri döndüm. Tuvalet masasına oturarak makyaj yapmaya başladım. Hafif bir allık sürdüm. Sonra gözlerimin etrafına kalem çektim ve koyu bir ruj sürdüm. Artık tam düğün gecemdeki gibi olmuştum. Bu gece yeni evlenecek gibi heyecanlıydım. Kalkıp biten bardağımı doldurup salona geçtim ve düşünmeye başladım. Kendimi kocamdan başka bir erkeğe hazırlamış onu bekliyordum. Kadınlığıma giren kocam ve Ceyda' dan sonra 3. kişi olacaktı. Bu bir anda çok tahrik edici geldi bana ama hemen ardından kocamı düşününce içim burkuldu.
Saat 8 e yaklaşırken ben 3. dublemi bitirmiştim. Oldukça rahatlamıştım. Kalkıp 4. kez doldurdum bardağımı. Bardağımı yarılamıştım ki kapı çaldı. Kalbim duracaktı...
Kalktım kapıya gittim ve açtım. Karşımda Tolga duruyordu. İçeri girdi. Kapıyı kapattı. O da bir damat gibi takım elbise giymişti. Çok yakışıklı duruyordu. İçeri girdiğinden beri hiç konuşmamıştık. Salona geçtik. Ben önde yürüyordum. Salonun orta yerine gelmiştik ki beni elimden tuttu ve kendine çevirdi. Bir kaç saniye daha süzdü beni ve dudaklarıma yapıştı. Parçalar gibi öpüyordu. Rujum ona da bulaşmıştı. Bir kaç dakika bu şekilde beni öptükten sonra pantolonunun fermuarını açtı ve omuzlarımdan bastırarak yere çömelmemi sağladı. Gözlerimin önünde erkekliği duruyordu. Hafifçe yukarı bakıyordu. Başımı bastırdığında bir elimle tutarak ağzıma aldım. Taştan da sert olmuştu. Uzun süredir uzak kaldığım bu organı yalamaya emmeye başladım. O başımdan bastırıyor, bense kalçalarından tutunarak onu kendime bastırıyordum. İkimizde inliyorduk. Hala tek kelime etmemiştik. Odada ağzımın şapırtıları ve onun inlemelerinden başka ses yoktu. Yine içimde ki fahişe ortaya çıkmıştı ve ağzımın, dudaklarımın, dilimin ve ellerimin bütün maharetini konuşturuyordum. Hiç beklemediğim bir anda aniden ağzımın içine patladı. Özellikle 2. ve 3. fışkırması çok kuvvetliydi. Boşalması bitince dudaklarımdan çeneme doğru sızan menileri yalarken yüzüne bakıyordum. O da benim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlüklerim (Evlilik)
FantasyBundan önce genç kızlık ve bekarlık günlüklerimi okudunuz. İkinci kitapta yer alan günlüklerim. Evlilik hayatımda yazdıklarım