Kadın Gecenin sonundaki doğan GÜNEŞ gibi.
Adam Gecenin alaca karanlığında ortaya çıkan AY gibi.
Gecenin ve Gündüzün ortak oyunu sanki...
Ama Gece ve Gündüzün kavuşmasının imkansızlığı esir aldıysa aşkı.
Gece ya da Gündüz , birinin doğuşu diğeri...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece boş duvara bakıyordu. Toprakta öyle.
İlk önce Toprağın geçmişinin sayfaları açıldı.
Toprak yıllar önce bir kadına aşık olmuştu. Bir gün ailesinin ona şiddet uyguladığını görmüştü. Öyle karşılaştırmıştı kader onları.
Toprak masum ve yardıma ihtiyacı olan kadına yardım etmişti.
Esra'ydı kadının ismi. Siyahtı kadın. İçi de siyahtı ama Toprak aşktan bunu göremeyecek kadar kördü. Kadının simsiyah uzun saçları ve buğday teni vardı.
Toprak bir büyünün içinde gibiydi Esra ile. Tüm ailesi karşı geldi onun Esra ile evlenmesine ama o dinlemedi ve evlendi.
Esra hedefine ulaşmış oldu. Artık soy ismi Ateşti. Esra güçlü olmuştu. Artık zengindi. Esra'nın tek hayali hep zengin olmaktı. O asla Toprağa aşık bir kadın olmamıştı. Asla da olmayacaktı !
Bir gün aile yemeğinde Toprağın Babaannesi ilk erkek torunu verene tüm çaylığı vereceğini söyledi. O gün Toprak ve Esra'nın tüm evliliği değişti. Esra asla gözü doymayan paragöz bir kadındı.
Azla yetinmekten o kadar yorulmuştu ki yıllarca. Yıllarca Anne ve Babası öldüğü için onu ezmişlerdi. Hor görmüşlerdi. Paranın tüm o acılarını alacağına inanarak büyümüştü Esra !
Şimdi fırsat ayağına gelmişti. Tek yapması gereken erkek evlat sahibi olmaktı.
Ama asla olmadı. Yıllarca Toprak ile denediler. Toprak hiç çocukları olmuyor sanırken aslında oluyordu. Esra cinsiyetini öğrendiği dört bebeğin canına kıymıştı aslında !
İlk bebekleri erkekti Esra sırf Anne olmaktan korktuğu için bilmeden aldırmıştı bebeği. Bencilce asla Toprağa haber dahi vermeden.
Ama sonra bebekleri sırf kız diye düşürmüştü bir takım bitkiler ile. Erkek bebek doğurmak zorundaydı. O çay bahçeleri Esra için çok önemliydi. Para sevdasına evlatlarını feda etmişti. Toprağın kucağına almayı bırak varlığından bile asla haberinin olmadığı dört bebeği bu hayata gelemeden hayattan kopmuşlardı !
En son darbe bir düğün gecesi olmuştu ama. Toprağın arkadaşının düğüne gitmişlerdi bir gece. İşler ters gitti. Esra'nın şimdiye kadar içtiği o bitkiler rahmine çok büyük zarar vermişti. Hamileydi şimdi. Üstelik bir erkek bebeğine. Toprağın yine haberi yoktu ama Esra biliyordu. Sadece erkek olduğundan şu an oda haberdar değildi.
Geldikleri bu düğün onlar için kara bir gün olmuştu.
Esra karnına giren keskin sancı ile Toprağa tutunmuştu. Toprak telaş ile karısını alıp hastaneye gitmişti. Apar topar ameliyathaneye alınan Esradan hem bebeği hem de rahmi alınmıştı o gün.
