"ÇÜNKÜ SIRF GÜNEŞ GECEYİ SEVMEDİ DİYE AY DOĞMAYI BIRAKMAZ ! "
Rizeye gelişimizin ikinci günüydü. Dün geç gelmiştik akşam yemeğini yemiş ve gece yarısına kadar iki aile sohbet etmiştik. Sonra biz kızlar ayrı konuşmuştuk . Zeynep abla yi çok sevmiştim valla Ezgiye çok benziyordu baya komik ve neşeli bir kadındı. Bu günde Toprak ve babamlar gezmeden gelene kadar annemlerin Yanındaydım. Onlar geldikten sonra odama çıkmıştım.
Son bavulu da dolaba yerleştirmiştim.
Rizeye gelmiştim ama ben kapının önüne çıkıp manzara nin ve bu muhteşem havanın tadını bile çıkaramadım. Çünkü aşağıda iki Ailede oturuyor ve tabi doğal olarak Toprakta. Bende yanlarında beş dakika bile oturmadım bavul yerleştireceğim diyip odama çıktım. Kaç saatir işim uzasın geç gideyim diye oyalana oyalna yerleştirdim ama bitti. Zaten hava kararıyordu artık .
Sanırım yapacak başka işim ve başka bahanem kalmadı bu yüzden aşağıya inmek zorundayım.
Bahçeye çıktığımda çoktan masayı kurduklarını ve yemeğe oturmak üzere olduklarını gördüm.
"Gece bende tam seni çağırmaya geliyordum "
"Keşke erken çağırsaydınız yardım ederdim sofrayı kurmaya "
"Hal ettik biz kızım gel otur hadi. Hem sende yukarda boş durmadın işin vardı "
Leyla teyzenin sevgi dolu bakışları ve bana kızım demesi günlerdır kaçtığım gerçeği bir kez daha yüzüme çarptı sanki.
Sesimi çıkarmadım ve son kalan yere yani Toprağın yanına oturdum.
Allahım ya niye herkes oturmuş da bana Toprağın yanı kalmış !
"Anne abim nerde ?"
"O ben sonra gelirim yaylaya bir yalnızlığın tadını çıkarayım dedi "
Valla abim diye demiyorum çok zeki . Doğru bir karar vermiş keşke bende gitsem yanına. Annemler izin verir ama benim zeki abim yanlız kalacağım diyip kovar beni ondan hiç gerek yok !
Herkes yemeğe başlamıştı , aynı zamanda sohbet ediyorlardı.
Büyükler konuşuyor biz daha çok dinliyorduk.
Babam konuşmaya başlayınca ona döndüm."Haluk iki gün sonra mehmetin kızın nişanı var gideriz demi ?"
"Gideriz tabi kazım . Mehmetide özledim zaten "
"Gönül mü nişanlanıyor ? "
Yaprakla aynı anda sormuştuk bu soruyu. Gönülü hiç sevmedik ne yaprak ne ben çok iki yüzlü bir kızdı bence !
"Evet kızlar Gönül'ün nişanı"
"Onu kim alıyormuş ki "
Yaprağın gülerek söylediği şeye masadaki ler tuhaf tuhaf . Babamlar ayıp der gibi bakarken ben sırıtıyordum.
Yaprağa birşey söylemedi kimse ve tekrar Haluk amca söze girdi.
"Ah kazım bizde çocukların murvetini göreceğiz bir gün "
"Vakti gelince göreceğiz elbet Haluk "
Haluk amcanın bakışları Toprak ve ben deydi. Babamda bakışlarını bizden tarafa çevirdi. Siterset elime suyu aldım ve yudumlamaya başladım.
"Eee Toprak oğlum gönlünde var mı biri ? Ne zaman yapıyoruz senin nişanı"
Babamın sorusu ile içtiğim su genzime kaçtı ve öksürmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA MEFTUN
RomanceKadın Gecenin sonundaki doğan GÜNEŞ gibi. Adam Gecenin alaca karanlığında ortaya çıkan AY gibi. Gecenin ve Gündüzün ortak oyunu sanki... Ama Gece ve Gündüzün kavuşmasının imkansızlığı esir aldıysa aşkı. Gece ya da Gündüz , birinin doğuşu diğeri...