♣️2. BÖLÜM ♣️

2.4K 160 14
                                        

"O kız düşmanımızın kızı yiğit!"
Kulağıma gelen sesle kapıyı dinlemeye koyuldum.

"Ona bunun bedelini ödetecem!" sesi yakında geldiği için dişi bir erkeğe ait olduğunu hemençik çözebildim.

Bir kadına ait olduğunu düşündüğüm ses "Ne yapacaksın öldürecekmisin?"

Korkuyla elim kalbimi üzerine gitti.
Bilmediğim bir yerde üzerimde gelinlikle duruyorum . Burdan kaçmam gerek. Beni her kim kaçırdıysa birazdan damlar. Ondan önce davranıp bir telefon bulursam yardım isteyebilirim.
Gözüm odanın içinde dolanmaya başladı. Her noktaya kadar kayıtsız kez baktım fakat tek bir işe yarayacak araç - gereç yok.

Elbise dolabımı açar açmaz o koku burnuma doldu, Bu onun kokusu, Beni kaçıran kişinin kokusu. Başımı salayıp duşüncelerimde korturdum. Kıyafetleri dağıtacak şekilde dağıtım. Şuan ne yaptığımın önemi yok. Sadece kaçmak istiyorum bu cehennemde. Daha beni kaçıran insanları tanımıyorum ama öldürmekle bahseden bir insanın niyetini iyi olmadığı kesin sonuç.
Elime değen metal bir şeyle irkildim, Elimi çektiğimde tutuğum şeyin bir bıçak olduğunu görünce geri adım atım.
Bu insanlar ruh hastası. Kim odasında bıçak sakla. Korkumu yutkunarak bastırmaya çalıştım. Sadece kaçmaya odaklanmam lazım. Yapacağım tek bir hatta canıma mal olacak. Derin nefesler alıp kapıya yöneldim. Çekmecelerde bulduğum gazeteyi kapının altına koydum. Bıçağıda deliğe soktum. Biraz zor olsada sonunda anahtar görüntüsüz bir şekilde gazete parçasının üstüne düştü. Yüzümde koçaman güler yüz açtı.
Hiç zaman kaybettmeyip anahtarı kapının deliğine soktum. Küçük bir ses çıktı kapının açıldığına dahil. Kapıyı yavaşça açıp başımı dışarıya uzatım. Etraf temiz . Sadece yapmam gereken tek şey adımlarımı yavaş ve dikkatli tutmak.
Ama üstümdeki gelinlikle pek mümkün görünmüyor. Yapacak bir şey yok. Geliniğimi eteklerinde tutup odadan yavaşça çıktım. Koridorlarda ileriken zihnim yakalanmak hissiyle dolup taştı. Ancak düşündüğüm hiç bir şey olmadı. Sağ salim kimseye görünmeden aşağı inebildim.

Merdivenlerde iner inmez iki tane adam gördüm aniden önüme bakmadan kaçtım. Tek istediğim şey burdan hemen uzaklaşmaktı. Hem koşup hemde omuzumun üzerinde arkaya bakmayıda ihmal etmiyordum. Kimse beni görmesin diye koştumda koştum.

Yine arkaya doğru bakmak için başımı hafiften Sağ omuzumda uzarmıştım ki odun gibi bir şeye çarpmakla kendimi yerde buldum.

İki sert kol beni yerden kaldırırken acıyla sızlanarak bakışlarım beni yerde kaldıran çocuğa çevirdim. Aniden öfkeyle parlayan karagözlerle karşılaştım.

Birden kaşlarımı çattım."Dokunma bana!" diyerek kendimi geri atım.

Sinirden boynundaki damarların kabardığını fark etim. "Ne yapıyorsun burd " diye üzerime doğru yürüyerek öfkeyle konuştu. "O odadan kaçacak kadar aklın varsa seni yakaladığım zaman neler yapacağımı da biliyorsundur?" dedikten sonra korkumu üzerimde atmadan hızlıca kolumda tutup kendiyle birlikte sürüklendirdi beni. Ne yazık ki bu çocuğu yenmem imkansız! Beni götürmek için hiç bir güç kullanmasına gelek yok.

Yinede bir umut ışığına tutunarak çırpındim. Ne kadar çırpındıysam bir o kadar da acımadan kolumu sıktı.
Canımın acıması hoşuna gittmiş olmalıki dudakları güzelce yana kıvrıldı. Içinde bana güldüğüne eminim. Salona gecer  geçmez beni aniden yere fırlatı kabaca. Yüzümü buluşturacak başımı kaldırdığımda gözümün tam önünde iki ayak vardı.

Biraz daha başımı kaldırdığımda ne şaşırabildim nede tepki verebildim . Sert bir kayaya çapmış gibi suspus durdum yerimde. Kızın gözleri durmadan üzerimdeydi. Sanki canı yanıyor gibi. Tabi bende bir tekerlekli sandalyeye mahkum olsam benimde canım ağırır.

DÜŞMAN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin