Bayram hediyesi olarak ilk bölüm geldi . İnşallah beğenirsiniz.
Yiğit'in anlatımıyla
" Bu nasıl olur ben size ne için para veriyorum lan !" Yiğit adal'ın onca kişinin içinde nasıl kaçmaya cezaret ettiğini anlayamıyordu. Hoş ya sürekli emrinin altında tutmak istediği bir kız var. Adal!
Adal ne kadar bu yakışıklı cüzdeye sahip olan adamda kaçmak istesede yiğit onu gitmesini bir türlü istemiyor. Yada istiyor. Bu adam daha önce hissetmediği duyguları ve intikam da çeviri olan bu evlilik oyunu hayatını karatmıştı. Tıpkı genç kızın hayatındaki ışıkları bir bir söndürdüğü gibi.
Aylarca bir kıza dokunmamakla yanıp tutuşan bedenine söz geçiremiyor. Ne kadar adal onun kağıt üzerinde olsada sunuçta eşi ve bu inkar edilemez bir gerçek. genç adamda bunun farkında.
Duvara ard arda vulduğu yumruklar ona acı dolu bir hissiyat getirdi. Bu böyle olmamalıdı? Onun evlenmek iyi fikir değildi. Fakat o gün kız kardeşinin nasıl ağladığını gördüğünde bir anlık öfkesine yenirelek, düşünmeden adal'ı düğünde kaçırdı. Oda biliyordu bunun yanlış olduğunu fakat bedenine kör bir karanlık çökmüştü ve adal'ı bu kördüğüm hayata dayim etti. Bunu yaparken bazı yaptığı şeylerden kısıtlayacağını bilemedi.
Bu düşünceler onu sinirine tuz dökerek içindeki öfkeyi alevlendirdi ve yanında duran yardımcılarından bir tanesinin boğazına yapışarak buldu kendini. Bunu yapacak kadar şuan mantıklı düşünecek bir akla sahip değil. gerekirse bir kişinin ölümüne sebeb olabilir. O kişi adal Karhan da olabilir hiç şüphesiz.
Karşındaki adam zangır zangır titrelken boğazına sarılan elleri onu nefesiz bırakacak kadar acımadan sıktı. Düzensiz nefeslerinin arasında " O kızı bana bulacaksınız. Size iki saat müddet eğer bulamasanız kafanızı patlatirim. Duydunuzmu beni!l?" Diye bağıran adamda her kes korkmuştu. Kim olsa korkar karşılarında dağ gibi yiğit Karhan var.
Yıllarca amalikanda okumuş ve en iyi işlere imza atmış.
Adamlar karanın yanında durmakta korktuğundan dolayı teker teker toz oldular. Yiğit bir süre odasına göz gezdirdi. Farkına varmadan yine adal aklına geldi. Genç adamın yüzüne bir hüzün çöktü. Kapının çalmasıyla bakışları kapının önünde ellerini göğüsünde, gözleri üzerinde olan babasının bakışlarını hiç sayıp tekli koltuğa atı kendini.
Yiğit'in babası onun bu ruh değişiminin kaynağını adal olduğunu çok iyi biliyor ama bir türlü uğruna söylemeye çekiniyor. Yiğit'in karşındaki tekli koltuğa kendini atıp gözlerini ona bakmayan oğlusuna yana çevirdi.
Arada saniyeler belkide dakikar ardı ardına geçti ancak ne yiğiten nede babasında çit çıktı. Babası konuşmak için dudaklarını açıyor ama bir şey söylemeden tekrardan kapanıyor.
Bu genç adam bir zamanlar babasına olan hayranlığını hep içinde yaşardı. Büyüdüğünde onun gibi, iyi biri ve bu evi yönetmek isterdi fakat zaman bunun sadece bir hayel olduğunu gösterdi. Zamanla ona olan hayranlığının yerini öfke aldı. Evet yiğit Karhan babasında nefret ediyor. Babasıda bunun farkında bu yüzden onu sıkıştırmak yerine istediği her şeyi yapmasını sağladı.
Uzun aradan sonra ilk kez levent Karhan konuştu. " Sen bu kıza aşık mı oldun ?" Yiğit anında bakışlarını babasına çevirdi. Yüzü sertleşti.
" Aşk sandığın kadar basit bir duygu değil inanki ben o kızdan nefret bile etmiyorum. O kadar iğreniyorum ki kelimeler yetmez." Onca söylediği kelimelerinin arasında Cenan Karhan bir umut dahil olsada aşka benzeyen kıvırcımları görmek istedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/348170913-288-k890220.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN KIZI
ChickLit" benim suçum ne ?" diyerek elime gelen son vazoyuda kırdım. Yiğit gözlerini kısdı düşünceli bir şekilde " benim kardeşimin suçuda yoktu! " deyip ürkütücü sesi yetmediği gibi bide üzerime bir adım yürüdü " senin o pinç abin kardeşimi bu, " deyip od...