Herkese selamlar kitap kurtlarım. 3. Bölüm ile karşınızdayım ve bu bölümde biraz aksiyon yaşayacağımızı belirtmek isterim. Bölüme başlamadan önce yıldıza basmayı ve satır aralarına düşüncelerinizi bırakmayı unutmayınnnn.
Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren, yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Özdemir ASAF
💚🖤
Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda havanın koyu bir mavi ile yeni yeni aydınlandığını gördüm. Tamamen gözlerimi araladığımda ise ayak ucumda uyku tulumu için de uyuyan Emre'yi ve hâlâ uyandığımı farketmeden dürbünü ile kulübeye bakan Fırat'ı gördüm.
"Herhangi bir sorun var mı?" Sorum ile beraber dönüp bana baktı. "Yok."
Başımı sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Yüzümü biraz ovuşturduktan sonra tulumun içinden çıktım ve o an Fırat'ın beni izlediğini gördüm. "Bir sorun olmadığına emin misiniz?"
"Evet."
"O halde neden böyle bakıyorsunuz?"
"Bakamaz mıyım?"
Cevabı ile gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim. Bu adam beni sinir ediyordu. Gözlerimi tekrar açtığımda ise keyifle bana baktığını gördüm. Beni sinir etmek onu mutlu ediyor olamazdı öyle değil mi?
Öyle olsa bile ne olacak Dicle?! Adam senin komutanın.
Buna daha fazla dayanamadığım için ellerimi saçlarıma doğru uzatıp örmeye başladım. Bol bir örük yapınca ise tokamı taktım. O ise hâlâ beni izliyordu. "Ben diğerlerini kontrol etsem iyi olacak!"
"Pekala ama çabuk gel, adamların erken geleceğini düşünüyorum, ufak bir hareketlilik var."
Başımı salladım ve yavaş yavaş etrafı gezmeye başladım. Daha çok taşlar vardı tek otlar ise taşların üzerinde ki sarı, samana benzeyen otlardı.
Biraz ilerledikçe bakış açıma Yusuf ve Alper girdi. Yusuf'un yeni mi uyandığını yoksa hiç mi uyuyamadığını anlayamıyordum fakat gözleri baya bir şişmişti. Beni görünce ise ikisi de aynı anda baş selamı verdiler.
"Komutanım sizi bana Allah gönderdi." Yusuf'un sözleri ile ona döndüm."Bir sorun mu var?"
"Sorunun en büyüğü yanı başımda duran affedersiniz ama bu hıyar. Bundan büyük sorun yok benim hayatım da." diyerek yanında ki Alperi gösterince anlamadığımı belirtmek adına kaşlarımı yukarı kaldırdım.
"Kurban ol lan sen bana, kurban ol."
"Ulan yürü git, senin yüzünden başım ağrıdı. Gece boyu uyutmadın zaten gözlerim şişti senin yüzünden. Ben keskin nişancıyım farkında mısın bilmem ama bu gözler bana lazım!" Demek ki gözlerinin şişmesinin nedeni uyumak değil uyumamaktı.
Daha doğrusu uyuyamamak.
"Komutanım Allah için alın bunu benim yanımdan."
Alper, Yusuf'un dediklerine hiç de alınmamış gibi duruyor yalnızca ters bakışlarını ona yolluyordu.
"İyi ama benim yapabileceğim bir şey yok emir'i veren Fırat komutan." Yüzü düştü söylediklerimden sonra Yusuf'un. "Sen neden söylemeyi denemiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAVRU VATAN
Fiksi Remaja"Bu bir aşk meselesi...Vatan Aşkı" Abisinin ölümünün ardından Ankara'ya giden Dicle, iki yıl sonra nihayet babasının yanına, Şırnak-Silopi'ye gider. Tekrar göreve dönmek ona gerçekten iyi gelmiştir. Ancak aile sıcaklığı içeren Kartal Tim'i onun bütü...