Herkese selamlarrrr. Yavru Vatan kitabı ile birliktesiniz ve emin olun sizleri üzmemek için elimden geleni yapacağım. Yani umarım🤭 Sezon Finali'ne ulaştık ve bölümlerin kısalığı nedeni ile yeniden düzenlemeye karar verdim. Bazı şeyleri çok fazla değistireceğimi sanmıyorum ama bölümleri uzatmaya çalışacağım çünkü bölümler tahmin ettiğinden daha kısa olmuş.
Buraya kitabın yeni versiyonuna başlama tarihinizi alalım efenim.
Lütfen ama lütfen bölümlerime oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Biz yeni yazarları motive eden şeyler sizin gerçek anlamda varlığınızı hissetmek.
İyi okumalarr<3
...
Gururluydu. Dicle'nin şu an için düşündüğü tek şey buydu. Gurur. Tarih 30 Ağustos. Bugün Albay Emir KANDEMİR 'in kızı Teğmen Dicle KANDEMİR Üsteğmen olacaktı. Bugün her şeyin yeniden başlayacağı gündü.
İki yıl önce annesinin çıkan görevi ile onun için tayinini Ankara'ya aldırmıştı. Her ne kadar babasını bırakmak istemese de... Ama babası araya girmiş ve annesini yalnız bırakmaması gerektiğini söylemişti. O dönemlerde çok zor zamanlardan geçiyorlardı. Hem de çok zor...
Ayna'dan kendine baktı tekrar. Yeşiller içinde çok hoş duruyordu. Düz kahverengi saçlarını ensesinden at kuyruğu yapmıştı. Yeşil gözleri ile kıyafeti arasındaki uyumu yakaladığı için yüzünde bir tebessüm oluştu. İşini çok seviyordu. Masanın üzerinde duran bordo beresini alıp narince tutup saçlarına yerleştirdi. Artık hazırdı.
Tam odadan çıkacakken çalan telefonu ile durmak zorunda kaldı. Arayan babasıydı. Bekletmeden açtı telefonu.
"Dicle'm" Derin bir nefes çekti içine. İşte huzur buydu babasının şevkat dolu sesi."Baba"
"Baban kurban olsun sana, zümrüt gözlüm" İkisinde de derin bir hüzün vardı bugün. İki yıldır birbirlerine hasret kalan babakız'ın özlemini içeriyordu bu hüzün.
"Bugün gelemiyorum diye bana darılma olur mu? Elimde olsa şu dakika yanında olurdum,biliyorsun." Biliyordu, küçükken anlayamazdı oysaki, bazı zamanlar 'babam neden gelmiyor' diye ağlardı. Anlamaya çalışırdı fakat çocuk aklı henüz bir şeylere eremiyordu. Ama büyüdü. Babası, annesi ve ağabey'i gibi asker olunca anlamıştı her şeyi.
"Biliyorum ve merak etme darılmıyorum, anlıyorum ben seni."
"Heyecanlı mısın?"
"Evet, heyecanlıyım ama bugün için değil yarın senin yanına geleceğim için."
"Hazır konusu açılmışken, yarın kaçta buradasın, aldırayım seni."
"Akşam 4 ya da 5 gibi " Hayır, sabahın erken saatlerinde orada olacaktı oysa, fakat babasının bunu şimdilik bilmesine gerek yoktu. Sürpriz yapmak istiyorudu 2 yıldır tek tük gördüğü babasına.
"Tamam güzelim, şimdi benim kapatmam lazım ama yeni rütbeni aldığında mutlaka fotoğraf atacaksın."
"Tamam babacığım, atacağım merak etme, görüşürüz "
"Görüşürüz"
Telefonu kapatıp odadan çıktı. Annesinin şu ana kadar yanına gelmesi gerekirdi diye düşündü kendi kendine. Gidip bir terslik olup olmadığını kontrol etse iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAVRU VATAN
Genç Kurgu"Bu bir aşk meselesi...Vatan Aşkı" Abisinin ölümünün ardından Ankara'ya giden Dicle, iki yıl sonra nihayet babasının yanına, Şırnak-Silopi'ye gider. Tekrar göreve dönmek ona gerçekten iyi gelmiştir. Ancak aile sıcaklığı içeren Kartal Tim'i onun bütü...