Saplantı

22

Hamileliğimin 4.ayina girmiştim. Herşey iyiydi. Kahvaltı sofrasını kaldırıyorduk annemle. Doktor bu aylarda hareketliliği hossedebilecegimi söylemişti. Ufak tekmeler hissediyordum karnimda.

Gülümserken yakalamıştı annem.
Noldu kızım dedi.
Hissettim onu anne dedim
Hissedersin tabi ya. Artık burdayım demeye başladı.

Kapının çalmasıyla annemle birbimize baktık.
Kim ki..
Bilmem..

Kapının açılmasıyla şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı.

Han dedim boynuna sarılırken..
Canımmm dedim oda bana sarılırken
Annemi unutmuştum.
Hoş geldin Han dedi yüzü düşmüştü.

Hoşbuldum.. anne dedi.
Şaşırmıştım.
Elinizi öpeyim diye annemin eline uzandı.
Tereddüt eder gibi bir hali vardı annemin ama elini uzattı.

Gel otur şöyle çay var içersen dedi annem.

Yok eve bile uğramadan buraya geldim. Gökçe'yi görmeye bugün nikah islemlerini halledelim diyorum sizin içinde bi mahsuru yoksa dedi Han
Gözlerim patlamıştı.

Usul neyse onu yapalım oğlum dedi

Annem istenmemi istiyordu.

Tamam anladım bu akşam müsaitseniz gelelim dedi Han

Buyurun gelin dedi annem.

Müsade ederseniz nişanlimla dışarı çıkmak istiyorum dedi han bana bakarak

Tabi dedi annem.

1 saate hazırlan gelirim.
Tamam sevgilim dedim.

Han'ı eve gönderip üzerimi değiştirmek için yukarı çıktım..
Açık mavi uzun elbisem ve saçlarıma bagladigim beyaz bandana ile genç bir kız gibiydim.

Han kapıda bekliyordu.
Oda beyaz kısa kollu bir gömlek ve açık renk kot pantolonu ile uymlu görünüyordu.

Harika olmuşsun diyip alnıma bir öpücük bıraktı.
Teşekkür ederim sen de çok yakışıklı olmuşsun dedim gülerek.

Ele ele tutuşup yola çıktık.
Sevgili nişanlım köşedeki çiçekçiden papatya almayi ihmal etmemişti.

Yıldırım nikahı için yarın gün almıştık. Bu saatlerde evli olacaktık.

Nikaha uygun elbise almak için mağazalara bakmaya başladım.

Önce Han için baktık. Keten bir takım almıştık açık kahverengi yada daha cok sütlü kahverengi gibi bir renkti .

Ayakkabı olarakta yine açık tonlarda loafer ayakkabı almıştık.

Benim için de bir beyaz düz kolları vatkali bir elbise tercih etmiştim

Han mağazanın dışında hararetli bir konuşma yapıyordu beni görünce telefonu kapatıp mağaza içine girdi.

Noldu sevgilim?
Önemli bir şey değil işlerle alakalı dedi. Güneş gözlüklerinin ardından benimle göz teması kurmamıştı.

Çok üzerine gitmedim. Alışverişimizi tamamlayıp akşam beni eve bıraktı.

2 saat sonra nişanlım olacaksın yarın karım dedi gözlerindeki şehvet o kadar belli oluyordu ki alev almıştı bedenim..

Bu gece nişandan sonra seni bı yere götüreceğim dedi boynumu koklarken..

Seni çok özledim bu gece benimle kal dedi.

Ben de seni çok özledim elleri o sırada belimi sarıp kendine doğru çekmişti.

Böyle konuşup beni delirtme gökçe şimdi kucağıma alıp arabaya aticam seni. Diyip o gamzelerini ortaya çıkaran gülüşüyle gözlerime baktı

Dudakları dudaklarımla buluştu öpmüyor resmen sömürüyordu dudaklarımı bir an nefes almak için çekildiğimde

Han biraz daha kalırsam babam beni sana vermeyecek dedim gülerek.

Haklısın gidiyorum 2 saate yüzüklerimiz takılacak çok heyecanlıyım

Ben de... hadi git annem görecek
Tamam seni seviyorum

Ben de seni seviyorum

******
Kızınız Gökçe'yi oğlumuz Han'a istiyoruz Rıza bey dedi Harun amca.

Bizim bir oglumuz sizin bir kiziniz oldu. Hayırlı uğurlu olsun yuvaları daim olsun dedi babam.

İki babamız yüzükleri takıp kurdeleyi kestikler.

Ailelerimizin ellerini öptuk. Çaylar kahveler sohbet eşliğinde icilirken han gözlerini benden alamıyordu.

Yavaş yavaş herkes kalkarken

Han kulağıma

Bugece benimsin unutma dedi.

Ben her zaman sana aitim dedim.

Gözlerini hafif kapatıp, beni deli ediyorsun dedi fısıltıyla
Yarım saate alırım dedi sonra
Tamam dedim.

Annema Hanla disari cikicaz geç gelirim dedim

Tamam kızım dedi.

Üzerime rahat biseyler giyip Han'ın gelmesini bekledim..