Han Özdemir..
Sabah olup uyanınca aklımda sadece o vardı.
Yatağımdaki hâlleri.. Bana kendini teslim edişi.. kollarımda zevkten inleyen.. her dokunduğumda iç çekip dokunmam için yalvarması...
Bunları düşünmek bile beni yükseltiyordu..Bugün bulusacaktık belli bugün ailelerimize anlatirdik aramizdakileri..
Sevgilim seni çok özledim..
******
Evinin önüne park etmiştim. Babası evde değildi. Kapıya yöneldim.Kapıyı Nermin teyze açtı. Ve o beklemedigim tokat yüzümde yankılandı.
Seni utanmaz. Benim kızımı ne hale getirmişsin. Biz seni böyle mi bilirdik annenin babanın yüzüne nasıl bakacaksın nasıl benim ay parçamı korkudan ülke değiştirecek vaziyete getirdin??
Ülke değiştirmek mi?
Hemen arabama koştum. Çalıştırdım ama nereye gidecektim??
Ülke.. havaalanı...Hemen havalimanına doğru yol aldım. Koşa koşa içeri daldım. Etrafa baktım ama tanıdık birini göremedim.
Ah gökçe işte orda.. Başını kaldırıp göz göze geldiğimizde;
GÖKÇEE!!
bagirmamla yolcu biniş kapısına ilerledi ve gözden kayboldu. Gözlerim girişe takılı;
Neden gökçe neden?
Hiç dönüşmek istemediğim bir adama dönüştüreceksin beni..
Arabaya bindim. Eve gittim annem kapıyı açtı. Odama gidip babamın geçen yıl hediye ettiği 14lüğü belime koydum.
Nereye oğlum böyle sabah sabah??
İsim var anne sorma.
Tam onda telefon çaldı arayan Nermin teyzeydi.
Sibel ah Sibel ben sana ne diyeyim
Ben senin oğluna emanet ettim göz bebeğimi senin oğlun benim kızıma göz koymuş gözünü korkutmuş kizım bıraktı gitti bizi Sibel. Ne diyim ben ne yapayım??Dur dur Nermin ne oluyor ne demek bunlar? Derken annemin gözleri beni bulmuş kasları çatık beni izliyordu.
Kapıyı çarpıp dışarı çıktım. Arabaya atladigim gibi herşeyin başladı yere bungalov eve yola koyuldum.
******
Uçaktaki koltuğunu bulmak için yolcular arasında yürüyordum. Babacim cam kenarı koltuk ayarlamayı ihmal etmemiş. Gözlerim doldu bir an.. derin bir oh çekip koltuğuna yerleştim. Erasmus yaptığım sene bana İngiltere'yi gezdiren arkasim Mia nın yanında kalacaktım bir süre...DUN GECE SAAT 22.00
G: mia How are you?
M: Ah gökçe thanks you honey?
G: I'm not very good. I have a problem. Can you help me?
M: Of course honey, can you tell me a little bit?
G: Han.. I told you. My childhood friend.
M: yes yes.
G:that's why he said i love you. But I'm not sure if I feel the same. I need some distraction
M: oh honey come soon tomorrow. We talk in more detail here.
G: thank you so much. 😘
M: see you🤗Bu konuda beni daha da rahatlatmısti.
O sıra da babam odamın kapisini çaldı.
Kapı calisindan seni anlarım. Benim tatlı babacim gel..Uyumadım mi
Yok daha değil.
Annen olanlardan bahsetti bide ben sorup canını sıkmak istemiyorum kızım. Yarın İngiltere için bir planın var mı?
Evet babacim Mia ya yarın için geleceğimi haber verdim. Onun yanında kalacağım birazDikkatli ol yarın seni ben bırakacağım havaalanına. Tamam babacim teşekkür ederim.
Hadi uyu kızım yarın sabah 9 da uçak var.
Aaa hallettin mi ne çabuk?Babalar halleder...
Seni seviyorum baba❤️
*******
Miaya telefonumu uçak moduna almadan 2 saate yanındayım mesajı attı.
Seni almaya geleceğim cevabindan sonra arkama yaslanıp yoculugumu camdan bulutları seyrederek devam ettim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
Misteri / ThrillerYıllardır seninle aynı oda da seni uyurken izlemenin hayalini kurmak nasıl bir " saplantı" biliyor musun. Ne istiyorsun Han? Sadece seni izlemek ve sana doymak istiyorum Gökçe.. +18 bölümler vardır.