And if you're broken I'II mend you and
Ve eğer kırılırsan seni tamir edeceğim.
Keep you sheltered from the storm that's raging on now
Şu an da esen fırtınadan sana barınak sağlayacağım.
Yıllar,yıllar sonra..
"Beni aldatmasından bıktım.Ben çok mu çirkinim...değilim" karşımda ki kadını yarı uykulu yarı ayık şekilde dinliyordum."Sizce ne yapmalıyım" dedi "Siz beni dinliyormusuz"
Kendime gelip gözlerimi kırpıştırdım."Anna hanım yaşınız kaçtı sizin"
"63"
"Ve hala sevgili peşindesiniz" kollarımı masaya koyup öne doğru eğildim."Bir de benim hayatımı görün sizin gibi yaşlı azgınlar...evet yaşlısın öyle bakmayı kes hayat senin gibi zengin zuppe yaşlılar için sadece sürtüklük"
Anna korkuyla beni seyrederken telefon çaldı.Tuşa bastıp."Hastam varken şu lanet telefonu bağlama demedim mi sana Cara" diye bağırdım.
Anna hala beni dili tutulmuş şekilde izlerken sekreterim Cara konuştu."Okul aradığı için görüşmeyi onayladım patron"
Okul kelimesini duyar duymaz tekrar tuşa basıp avizeyi kulağı götürdüm."Sizi dinliyorum Bayan Murpy...yine mi ah lanet olsun" saatine baktım."Yarım saat içinde orada olurum"
Telefonu kapatıp Anna'ya döndüm."Kendinden yirmi yaş küçüklere aşık olmayı kes onlar senin torunun yaşında bu dünyada dertlerin en küçüğü aşk Anna etrafına bak açlıktan ölen insanlar,okulda sürekli başına bela açan beş yaşında çocuklar var,süperkahramanlık oyunu oynayıp pelerine basıp ayağını kıran babalar var ve tüm bunları idare etmekle uğraşan psikopat anneler bence sen önce alt bölgene hakim ol sonra eğer yaşıtlarından hala yaşayan biri varsa git onunla dost hayatı yaşa"
Ceketimi ve çantamı alıp tam kapıdan çıkacekken Anna'ya döndüm."Ya da hepsini unut canını yakanların evlerini yak"
***
Koridor da okul dolabına yaslanmış halde etrafı seyrederken beni görünce korkudan dimdik durup üzgünüm anne bakışlarını attı.Sınıfa girmeden önce onun hızasına gelmek için dizlerimin üstüne oturdum."Cezalı olduğunu söylememe gerek yok değil mi?"
"Lütfen yine oyuncaklarımı kırma"
"Küçük bey oyuncaklarına veda etsen iyi olur"
Boş sınıfa girdiğimde bayan Murpy bıkkın ifadeyle beni karşıladı."Oğlunuz yine kavga çıkardı"
"Yine ne yaptı" bir tarafım ona kızıyordu diğer tarafım annesi ben olduğumdan doğal bir durum olduğunu söylüyordu.
"Arkadaşı maymunlu tişörtüyle alay ettiği için arkadaşının kafasına tabure fırlattı" işte benim oğlum.
"Yaramaz çocuk" az bile yapmış kimse Katy'ın bebeği ile dalga geçemezdi."Ne yapıcam ben bu çocukla"
Durumu hakkında biraz daha kafamı şişirdikten sonra tam sınıftan çıkacakken."Bay Caniff nasıl dün küçük bir kaza geçirmiş"
"İyi.Çok iyi"
Sınıftan çıkınca başbelam korkarak bana baktı."Lütfen kaptan jack'ı atma anne lütfen"
Cevap vermeyip elinden tutup peşimden arabaya kadar sürükledim korkudan ağzını dahi açmadan beni izliyordu.
Arabayı çalıştırdım eve doğru sürerken dikiz aynasından korkuyla bana bakmaya devam ediyordu.
"Sana kaç kere söylemem gerekiyor kavga etme,sakin ol,öğretmenin ile konuş sana kaç kere söylemem gerek bunları"
"Üzgünüm anne...ama o kaşındı yemin ederim o benimle uğraşıp duruyor"
