Kötü yazarınızdan sevgiler,öncelikle hepinize teşekkür ederim yapmış olduğunuz yorumlar ve mesajlar için iyi ki varsınız hafta kötü bir ruh içindeydim o yüzden bu bölüm biraz sacma olabilir.Tekrar özür dilerim
You're high upon the tower
Bir kulenin üstündesin
Now don't look down
Şimdi sakın aşağı bakma
"İMDAT" diye bağıran bir kız sesi bütün sokağı doldurdu
Sokakta Nash ve benim dışımda kimse yoktu.
"Benim duyduğumu sende duydun mu?" Nash etrafına baktı
"Birinin canını yakıyorlar" ara sokağa baktım.
"Belki de yine sürtüklerden biridir" Nash yoluna devam etti.
Ona yetişmek için peşinden gideceğim sırada ara sokaktan yine o kızın sesini duydum.
"LÜTFEN YARDIM EDİN"
Ara sokağa doğru ilerleken Nash kolumdan tutup beni durdurdu "Bizim sorunumuz değil dostum hadi gidelim"
Kızın sesini hala duyuyordum "Yardım istiyor Nash"
"Orada ne olduğunu bilmiyoruz Cameron on yedi yaşında ölmek istemiyorum"
"Sen burada kal o zaman"
Sessiz bir şekilde karanlık ara sokakta ilerledim.İlerledikçe kızın bağırışlarını daha iyi duyuyordum.
Sonunda onu bulmuştum.
Genç kız,onun on katı adamın arasında sıkışmıştı adam onun boynunu öpüyordu elleri kızın kalçalarını sıkıyordu.
"YARDIM EDİN LÜTFEN"
Kız ile göz göze geldik karanlıkta bile yemyeşil gözleri parlıyordu.
Ona sessiz kalmasını işaret ettim.Yerden aldığım demir çubukla adamın arkasına doğru ilerledim.
Ve tüm cesaretimle adamın ensesine bütün gücümle vurdum.Çarpma etkisiyle koca adam sanki bir ağaçmış gibi yere yığıldı.
Genç kız ile yerde ki adama baktık "Galiba kaçsak iyi olacak" dedim
Adını bile bilmediğim kızın elinden tutarak koşmaya başladık.
Durduğumuzda kendimizi çocuk parkında bulduk.
Adını bilmediğim kız salıncağa oturup ağlamaya başladı.Korkarak yanına ilerledim ve yanında ki salıncağa oturdum.
"Çok teşekkür ederim" yüzümü inceledi
"Önemli değil" dedim gözlerinin içine bakarak
"Ben sürtük değilim işten çıkmıştım ve bir anda o sapık adam saldırdı" durumu açıkladı.
Sürtük olmadığını zaten gözleri anlatıyordu.Masun bir kız olduğu belliydi.
"Açıklama yapmana gerek yok sürtük olmadığın belli"
Masum bir tebessümle suratıma baktı.Yüzünü inceledim boynunda ki morlukları o adam yapmıştı.
Boynuna dikkatle baktığımı anlamış olacak ki "Fazla belli oluyorlar mı" dedi kırık bir tonda.
"İki güne geçerler" dedim gülümseyerek
"İnsanların içine böyle çıkamam" eliyle boynunda ki izleri saklamaya çalıştı.
"Kötü gözükmüyorlar" tebessüm ederek gözlerinin içine baktım.
