Yeni ve uzuun bir bölümle buradayım. Galiba şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm bu, daha da arttırmaya çalışacağım kelime sayısını. Okula gidenler için umarım ilk haftanız iyi geçmiştir. Yorumlarda paylaşabilirsiniz buraya her şeyi yazabilirsiniz sizinle sohbet etmek isterim. Bölüme geçmeden önce LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN. Ve şimdi bölüme geçelim iyi okumalarrr.
Medya Kayra Yalçın3 Ocak 2008
Kalan son gururumuda kırıp o kapıyı çalmaya gittim. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Annem kapıyı açtı beni gördüğünde yüzündeki tiksinir ifade bir annenin evladına bakabileceği en kötü bakıştı.
Annem "ne var yine?" diye sordu sinirli sesiyle.
"Anne ben kardeşimi görmeye geldim" deyip başımı öne eğdim. Hiçbir suçum yoktu ama başı öne eğik olan niye bendim?
"Senin kardeşin değil o, sen benim kızım değilsin ki o senin kardeşin olsun" deyip üstümdeki paramparça pislik içinde olan kıyafetlerime baktı.
"Anne o benim kardeşim, bende senin kızı-" derken bağırışıyla sözüm kesildi.
"Değilsin! Sen benim kızım değilsin. Defol buradan!"
'Sen benim kızım değilsin, defol buradan' kafamın içinde yankılanan tek cümle. Gözlerim dolmuştu ağlamamak için zor direniyordum.
"Anne yalvarırım bir kere göreyim kardeşimi, birdaha seni rahatsız etmem".
Annem bu teklifimi beğenmişti "tamam bekle getiriyorum" deyip içeri gitti.
Ne kadar acınası öz anneme öz kardeşimi bir kere görmek için yalvardım.Annem elinde bebek pusetiyle geldi, üstündeki örtüyü kaldırıp kardeşimi gösterdi. İçinde benim gibi simsiyah saçlı masmavi gözlü bir kız vardı bu kız bana benziyordu. Gözlerimdem taşan gözyaşları kendini aşağı bıraktı. Ağlamaya başlamıştım "bu çok güzel" deyip elimin tersiyle ıslanan yanaklarımı sildim.
"Adı ne?" diye sorduğumda annem istemeye istemeye kardeşimin adını söyledi.
"Pera"
İçimden tekrarladım 'Pera' kardeşimin adı 'Pera' ve o çok güzel bir kız.
Annem "tamam zırlama gördüysen defol artık" dediğinde kardeşime son kez baktım. Bana gülümsedi, bana bakarak, ablasına bakarak gülümsedi. Ardından da annem kapıyı suratıma kapattı. Evden uzaklaşana kadar hüngür hüngür ağladım. Kardeşim var aynı bana benzeyen, bana gülümseyen bir kardeşim var. Her ne kadar bir daha göremeyecek olsam da benim bir kardeşim var onun da onu görmeden sevecek bir ablası var.
Günümüz
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamaya gittim. Dün gece iyi spor yapmıştık kaslarımda hafif ağrılar vardı.
Kızları zorla kaldırıp mutfağa indirdiğimde kahvaltı hazırlamaya başladık.
Elis "her yerim ağrıyor" deyip boynunu
ovuşturdu.Nevra' da "evet ben daha uyuyacaktım bizi niye kaldırdın Elina?" diyerek Elis' e hak verdi.
"Çok çabuk yoruldunuz, bu şekilde güçlü olamazsınız" deyip kızlara döndüm.
"Bizi eğit dedik canımızı çıkar demedik" dedi Deran.
"Eğitiyorum, emin olun ben daha katı bir şekilde eğitildim. Güçlü olmak için acı çekmeniz gerekiyor".
Ilım "seni eğiten kişi kimdi?" diye sorduğunda duraksadım.
"Adını bilmiyorum sadece ona öğretmen dememi söylerdi. Ne kadar komik değil mi? Normal öğretmenler harf, yazı, okuma öğretir. Benim öğretmenim ise silah tutmayı, dövüşmeyi, adam öldürmeyi öğretti".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TAKİP
Teen FictionNabzını kontrol ettiğim cesetin yanından kalktım. Birkaç dakika akan kanı izledim, vicdanım sızlıyor muydu? Hayır, asla. Yine sızlamıyordu. Ne yazık ki alışmıştım, ben bunu yapmak için eğitilmiştim. Elimdeki silahtan parmak izlerimi sildim, silahı...