17. 7372

249 19 25
                                    

Merhabalarr yeni bir bölümle geldim. Sonu heyecanlı biten bir bölüm, kaç haftadır bölüm atamamamı telafi eder mi? Bilemiyorum ama diğer bölümlerin edeceğine eminim. Uzatmadan bölüme geçelim. Lütfen OY VERMEYİ UNUTNAYIN oy sayısı okunmaya göre çok düşük. Yorum yaparsanız da mutlu olurum. Neyse keyifli okumalar.

Sabah her zaman ki gibi az uyumanın verdiği baş ağrısıyla uyandım. Cinayete gitmediğim halde az uyumuştum, kabuslarım tekrar etmeye başlamıştı. Bu da uykusuz kalmama sebep oluyordu. Dün akşam Alkın' a çok şey anlatmıştım. Yaptığım doğru muydu? Bilmiyorum ama beni yakalamak için kardeşimden vuracağını da düşünmüyordum. Savaşın da bir şerefi var sonuçta, eğer öyle bir hata yaparsa onu bir dakika düşünmeden öldüreceğimin bilincinde olmalıydı. Sonucu her ne olursa olsun.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirip aşağı indim. Salon ve mutfak sessizdi, herkes uyuyordu. Bilgisayar odasına gidip sandalyeyi çektim ve masanın başına oturdum. Bilgisayarı açtıktan sonra iş gelmiş mi diye kontrol etmek için profesyonelce açılmış kırılması çok zor hatta imkansız olan hesabıma girdim.

Alkın' ı öldürmemi isteyen kişi tekrardan aynı mesajı göndermişti. Kim bu kadar kinliydi acaba Alkın' a. En yakın zamanda öldürürsem ilk teklif ettiği paranın beş katını ödeyeceğini söylüyordu.

Görevi kabul etmediğimi belirten bir mesaj yazdım. Alkın' ı öldürmekten vazgeçmiştim. O mesajlardan çıktığımda kapının orada duran Alkın' ı hissettim, yeni gelmişti yani yazdıklarımı görmemişti.

"İyice müptelam oldun sende" deyip ayağımla yerden destek alarak sandalyeyle beraber Alkın' a döndüm.

Kapının kenarına yaslanmış elleri cebinde bir şekilde bana bakıyordu. Yeni uyandığını belli eden dağınık saçları tatlı bir hava katmıştı duruşuna.

Bir şey söylemiyordu, dün akşamdan dolayı kötü hissediyor gibiydi.

"Böyle davranıp sinirimi bozma. Cam bebek değilim, kırılmam" deyip sandalyemi geri çevirdim. Gelen bir teklife bakıp kabul ettiğimi belirten bir mesaj yazıp bilgileri istedim.

Alkın' ı hâla hissedebiliyordum. Mesajı beklerken "garip hissettiriyor mu? Yakalaman gereken bir seri katilin evinde kalıyor ve iş teklifi alış anına şahit oluyorsun" diye bir soru yönelttim.

Sessizlik yemini etmiş gibi sessiz kalıyordu. Tam konuşacağım sırada "cinayete mi gideceksin?" demesiyle durdum.

"Sakıncası mı var?" dediğimde mesaj gelmişti. Alkın muhtemelen oradan mesajları okuyordu. Bilgileri aldıktan sonra hesaptan çıkıp bilgisayarı kapattım.
Masadan kalktığımda Alkın' ın yanından geçip gidecekken durup "bu arada ölmeni çok isteyen bir düşmanın var bilgin olsun. Yerinde olsam dikkatli olurdum. Seni öldürmem için bana bir servet teklif etti".

Cevap beklemeden salona doğru ilerlediğimde peşimden geliyordu. Salona geldiğimizde üzerlerine battaniye almış bir şekilde televizyondan çizgi film izleyen Gökmen ve Duru' yu farkettik. Duru başını Gökmen' in omzuna yaslamış Gökmen de Duru' nun omzuna kolunu sarmıştı. Çizgi filme baya kitlenmişlerdi. Geldiğimizi Duru farkedip gülümseyerek "Günaydıınn" dedi.

"Günaydın güzelim nasıl hissediyorsun?" diye sorduğumda "iyiyim" deyip beni başından savurmuşturmaya çalışıyordu.

Zorlamak istemiyordum onu ama gerçek durumunu bilmem gerekiyordu.

Yüzü solgun gözüküyordu ama enerjisi düşük gibi de değildi. Şu an kendini mutlu hissediyor gibiydi. Daha sonra sormaya karar verip salondan çıktım.

~

Herkes salonda otururken ben cinayetim için hazırlanıyordum. Üzerimi giyinmiştim, silah almak için silah odama inmem gerekiyordu. Odamın altında ki oda silah odamdı. Odanın köşesinde bulunan kahverengi komodini kenara çekip altında bulunan kapağı kaldırdım. Aşağı doğru inen bir merdiven vardı. Bu kapak bir kişinin geçebileceği kadar geniş iki kişinin geçemeyeceği kadar dardı.

BÜYÜK TAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin