7. Taş, Kağıt, Makas

378 19 17
                                    

Yeniden birlikteyiz hemde uzunn bir bölümle. Bölüm adı bulmakta zorlandım biraz. Neyse bu bölüm çok hoşuma gitti yani şu ana kadar yazdığım bölümlerden en sevdiğim diyebilirim. Umarım sizde beğenirsiniz, yorum atarsınız. OY VERMEYİ LÜTFEN UNUTMAYIN. Burayı çok doldurmadan hemen bölüme geçelim, keyifli okumalarrr.
Medya Alkın Demirel

"Evet konuşun" deyip bekledim.

Meriç "üç deyince kaçıyoruz".

Gökmen kafa salladı.

Meriç "üç" deyince hareketlendiler.

Tabancamın emniyetini açma sesimle durdular.

"Dönün".

Birbirlerine baktılar ama bana dönmediler.
Bir kurşunu ayaklarının yanına sıktığımda, yerlerinde sıçradılar.

"Şakam olduğunu düşünmüyorsunuzdur umarım, dön!"

Yavaşça bana döndüler.

"Ne işiniz var burada" deyip silahı onlara doğru tutmaya devam ettim.

Meriç boğazını temizleyip "hiç buradan geçiyorduk sadece" diyerek yalan söyledi.

"Bu tabancadan çıkan ilk mermi hanginize girsin" deyip silahı bir Meriç' e bir Gökmen' e tuttum.

"Biz şey için geldik, şey için" derken gözlerini kaçırıyordu Meriç.

"Sıkayım bir tane belki ötersin" deyip silahı bacağına doğrulttum.

"Tamam tamam sizi gözetlemeye geldik belki bilgi falan öğreniriz diye".

"Alkın sizi casus olarak mı gönderdi bana".

Gökmen "hayır Alkın' ın haberi yok".

"Yürek mi yediniz oğlum siz" dedim gülerek.

Gökmen Meriç 'e dönerek "harbi yürek mi yedikde geldik buraya biz"

"Gerizekalı sen dedin".

"Ben teklif ettim kabul etmeseydin".

"Başımın etini yedin gidelim gidelim diye".

Sıkılmıştım "kes!" deyip onları susturdum.

Susup tekrar bana döndüler.

Gökmen "ne yapacaksın bize öldürecek misin?".

"Düşün önüme" dediğimde Gökmen kendini önüme attı.

Meriç Gökmen' in yanına gidip kolundan tutarak kaldırdı. "Gerizekalı o anlamda demedi".

Gökmen "korkudan algılayabiliyor muyum sanıyorsun?" deyip kalktı.

"Yürüyün" deyip arkalarından ilerledim.
Onları eve doğru ilerlettim. İçeri girdiğimizde kızlar şaşırarak bize baktı.

"Bahçede iki ajan yakaladım, birer sandalye alalım misafirlerimize" deyince Meriç ve Gökmen birbirlerine baktı.

Deran ve Nevra birer sandalye getirip salonun ortasına koydular.

Arkalarından ittirerek "oturun" dedim.
İkiletmemeleri gerektiğini öğrenmişlerdi, hemen oturdular.

"Bağlayalım arkadaşları" derken kızlara baktım.

Nevra ip getirmeye gitti. Bende bir sandalye çekip önlerine oturdum.

Gökmen korkuyla Meriç' e baktı. "Öleceğiz galiba".

Meriç "farkındayım" deyip Gökmen' e baktı.

Nevra ipi getirmişti, kızlar bağlamaya başladı.

Gökmen "ölüm şeklimiz nasıl olacak acaba, direkt kafamıza mı sıkarsın? İşkence falan var mı?"

BÜYÜK TAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin