25. Parçalanma

120 11 12
                                    

Merhabaa, yeni bölümle geldim. Beklettiğimi biliyorum, özür diliyorum. Ama değecek bir bölüm diyebilirim. Lütfen OY VERİP, YORUM YAPMAYI unutmayınn. Biliyorsunuz fikirleriniz benim için önemli. Hadi bölüme geçelimm.

Umarım bunu yapmamıştır.

Hızlıca aralarından geçip bilgisayar odasına gittim. Diğerleri de peşimden geliyordu. Odaya girip direkt bilgisayara koştum. Bilgisayarı açıp gelen görev taleplerine baktığımda kesinlikle tahmin ettiğim şeyi gördüm.

Arkamı dönüp herkesin yüzüne baktım. "Göreve gitmiş" deyip yüzümü ovuşturdum. Hem sinirli hem tedirgindim.

Alkın "hadi alıp gelelim" fikrini ortaya attığında elimi kaldırıp onu durdurdum.

"Sen kal, ben alıp gelirim" deyip bilgisayara tekrar baktım. Adres ve öldürülecek kişinin bilgilerine baktıktan sonra bigisayarı kapatıp odadan çıktım.

Odama geri dönüp, yatağımın altındaki silahı hızlıca kontrol edip belime koydum. Diğer sakladığım yerlerden de bir kaç bıçak ve silah aldıktan sonra odadan çıkarken Alkınla karşılaştım.

"Alkın arabanı verir misin?" diye sordum çünkü benimkini Deran almıştı.

"Gel adresin yakınlarına kadar götüreyim, ben gelirim. Siz de senin arabayla gelirsiniz".

Cazip bir teklifti, zaten şu anda Alkınla inat yarışına giremezdim.

"Tamam, gidelim".

~

Evden çıkmadan önce kapıda bekleyen kızlara uyarıda bulundum. "Birbirinize emanetsiniz, lütfen Deran gibi aptallık yapmadan akıllı durun. Çünkü bu gece bu kadarı yeterli".

Evden çıkıp Alkın' ın arabasına ilerledik. Hızlıca arabaya bindik ve Alkın sürmeye başladı.

Ah Deran ah, nasıl yaparsın bu aptallığı?

"Sakin ol. Yakalanmadan yetişeceksin o kadar amatör değil. Çünkü onu sen yetiştirdin" deyip beni iyi hissettirmeye çalışıyordu ama gergindim, ya yine yetişemezsem, ya geç kalırsam.

"Sakinim zaten".

"İşaret parmağını ve bacağını rahat bırak o zaman" dediğinde işaret parmağıma baktım. Parmağımla dizimde ritim tutuyordum. Bunu gergin olduğum anlarda yapardım bazen farketmezdim bile. Çok nadir gerilirdim Alkın' ın bunu bilmesi için beni gergin bir anımda görmüş olması gerekirdi.

"Ne zaman farkettin?" diye sordum merakıma yenik düşerek.

"İki kere gördüm. Biri Duru' yu ilk defa barda gördüğünde diğeri de beni vurduğunda".

"Seni vurduğum zaman yapmadım" yapmadım.

"Yaptın Elina, beni eve götürürken arkada uzanıyordum ve bilincim yerindeydi. Gözlerimi zar zor aralayıp baktığımda gördüm, yaptın. İtiraf et, öleceğim diye tedirgin oldun değil mi?"

"Yanlış anlamışsın, sıkıldığımda da yaparım bu hareketi".

"Evet ama sıkıldığında daha yavaş bir ritimle yapıyorsun".

Beni bu kadar iyi çözebilmiş olması can sıkıcıydı. Kafamı kendi tarafımdaki cama çevirip duymamazlıktan gelme kararı aldım.

"Ve yine kaçıyorsun".

"Kaçmıyorum Alkın üzgünüm ama duymak istediğin cevaplar bende yok, olamazda" diye sert bir çıkış yaptım. Çünkü bu imalardan çok sıkılmıştım.

"Güzel, olmasın zaten" ses tonunda sanki bir hayal kırıklığı vardı ama umrumda değildi. O hayal kırıklığını şimdi yaşamazsa başka zaman daha çok canı yanar.

BÜYÜK TAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin