Merhabaa yeni ve uzun bir bölümle geldimm. Bölüm aksiyonlu bir bölüm yavaş yavaş okuyun. Bölüme OY VERMEYİ lütfen unutmayın. Bölüm hakkındaki yorumlarınızı çok merak ediyorum paylaşırsanız çok sevinirim.
Hadi bölüme geçelimm.Herkes üstünü giyinmişti hepimiz tamamen siyahtık ben hariç diğerlerinin yüzünde sadece gözlerinin açıkta kalacağı maskeler olacaktı siyah maskelerini şu an takmamışlardı. Sadece silahlar kalmıştı. Onları silah odama götürmek ne kadar doğru bir fikir bilmiyorum ama götürüyordum.
"Son olarak silahlar kaldı" hepsinin tek tek yüzüne baktım "beni takip edin" deyip odama ilerledim, peşimden geliyorlardı.
Odamdaki komodini yan tarafa çekip altındaki kapağı kaldırdım. Alkın hariç diğerleri şaşkınlıkla izliyorlardı, o zaten gördüğü için bir tepki vermiyordu.Kapağı kaldırdıktan sonra içeriye girdim, ayağımı merdivene koydum "peşimden gelin" deyip ilerledim. Merdivenden inip koridorun ışığını açtım. Tek sıra halinde önde ben olmak üzere koridorda yürüyorduk.
"Burayı sen mi yaptın?" diye sordu Barlas.
"Miras diyelim" derken yürümeye devam ediyordum.
Son kapıyla karşılaştığımızda şifre yazmam gereken yere "7372" şifresini girdim, kapı küçük bir ses çıkardı ve ardından sola doğru açıldı.
İçeri girip diğerlerinin girmesini de bekledim.
Barlas "vay anasını avradını" derken etrafı inceliyordu.
"Bu kadar silahı bir arada hiç görmemiştim" dedi Gökmen.
"Seni sevmem bilirsin ama hayran kalmamak elde değil" dedi Meriç.
Kayra silahlara bakarken "harbi iyiymiş" diye mırıldandı.
"Ağzınızın suyunun aktığının farkındayım ama operasyon saatine yaklaşıyoruz. Rahat edebileceğiniz, iyi olduğunuz silahları veya bıçakları seçin".
Herkes kendine bir silah seçerken bende silahlarımı ve bıçaklarımı hızlıca seçtim.
Arkamı dönüp diğerlerine baktım Alkın' ın silahlarını çoktan seçmiş ve beni izliyor olduğunu gördüm.
Diğerlerine dönüp "işiniz bittiyse çıkalım, konuşturmamız gereken bir adi var" dedikten sonra kafa sallamalarıyla önden ilerledim.
Açık kapıdan geçip kapıyı kilitlemek için onların geçmesini bekledim.
Hepsi içeriden çıktığında kapıyı kilitledim.
İlerlemelerini beklerken geçmem için iki kenarlara ayrılıp bana yol açtılar. Beni şu an lider olarak mı görüyorlar yoksa ani bir saldırıda ilk ben mi öleyim istiyorlar bilmiyorum ama havalı hissetmiştim.
Hepsini suratına tek tek baktım.
Alkın aklımı okumuş gibi "evet lider sensin" deyip eliyle önünü gösterdi.
Kafamı sallayıp aralarından geçtim ardından önde ilerlemeye başladım. Merdivene geldiğimizde önden yukarı çıkıp diğerlerini bekledim.
Hepsi yukarı çıktığında kapağı kapatıp komodini yerine çektim.
Kayra soru sorma ihtiyacı hissetmiş gibiydi. "Burayı kızlar da biliyor mu?"
"Tabiki"
"Ani bir baskında saklanacakları yer burası değil mi?"
"Evet öyle, çok beğendiysen gel sende saklan" deyip cevap beklemeden odadan çıkıp ilerledim.
Aşağı indiğimizde salonda oturan kızları gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TAKİP
Teen FictionNabzını kontrol ettiğim cesetin yanından kalktım. Birkaç dakika akan kanı izledim, vicdanım sızlıyor muydu? Hayır, asla. Yine sızlamıyordu. Ne yazık ki alışmıştım, ben bunu yapmak için eğitilmiştim. Elimdeki silahtan parmak izlerimi sildim, silahı...