Okumaya başlamadan önce size benimle buralara kadar geldiğiniz için teşekkür etmek istiyorum, güzel yorumlarınızı ihmal etmeyin onlara şu aralar çokça ihtiyaç duyuyorum. İyi okumalar bebeklerim <3
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-okulun radyo odası. adamın oturduğu yerde Seungmin olduğunu düşünebilirsiniz, kadının olduğu yere de Chan geçecek-
"İster misin?"
Chan'nın uzattığı kafein aromalı içeceğe baktı Seungmin, sonrasında kafasını hayır anlamında sallayarak bilgisayarına döndü. Chan elinde tuttuğu içeceğe yüzünü büzerek baktı, sanırım Seungmin iş sırasında bir şeyler içmeyi tercih etmiyordu. Tekrardan içeceğe bakarak masanın üstüne koydu.
Yarın ki Chaeryeong ve Jihoo'nun buluşması için plan dağılımı yapılmıştı. Seungmin'in kurduğu sistem üzerinden Chaeryoung'un rozetine bir mikrofon takılacak ve her şey kaydedilecekti.
Artık yolun sonuna gelmişlerdi.
Seungmin bilgisayara kurduğu ses programını test ediyor, bir sorun fark ettiğinde ise tekrardan ayarları kontrol ediyordu. Bu sırada boş durmamak için Chan da kayıt odasında haftaya okunacak şiirler ve metinler hakkında pratik yapıyordu.
Bazen sesi detone oluyor bazen ise fazla kalın çıkıyordu, istediğini bir türlü elde edemiyordu. Kağıtları mikrofonun önündeki küçük alana koyduktan sonra camın ardındaki yüze baktı. Kırık beyaz rengini anımsatan bir bileklik vardı kolunda, Chan Seungmin ile tanıştığından beri hiç çıkardığını görmemişti bu bilekliği. Seungmin için anlamı neydi acaba?
Bileğinden koluna kaydı gözü Chan'nın, kiremit rengini andıran bisiklet yaka sweatshirti ile oldukça sade ama bir o kadar çekici görünüyordu. Chan, Seungmin'in kıyafetini incelerken bir anlığına izlendiğini hissetti.
Hislerinde haklıydı Seungmin ona bakıyordu.
Göz göze geldiklerinde Chan dudaklarını birbirine bastırdı, bakışlarını kaçırmak istemiyordu. Bir süre birbirlerine baktıktan sonra Seungmin'in gülümsemesiyle bozuldu bakışmaları. Seungmin kafasını tekrardan bilgisayar ekranına çevirdi, gülüşü Chan'ın içini ısıtmıştı.
Hava yavaştan kararıyor, sıcaklık düşüyordu. Okulda da pek insan kalmamış çoğu kişi evine, dersine ya da arkadaşları ile buluşmaya gitmişti.
Seungmin her şeyden emin olduğunda mikrofona geçmiş fakat istediği sonucu elde edememişti. Ya ses geliyor ya da gelmiyordu, sorunun kaynağını çözmeye çalışırken kendini işe fazla kaptırmıştı. Ani bir hareketle kolunu çevirdiğinde masada duran karton bardak yere düştü. Neyse ki kablo vb. şeyler diğer taraftaydı. Ama su dökülen yer kapının önüydü, her an biri kayıp düşebilirdi.
Seungmin çaktırmadan Chan'nın olduğu tarafa baktı, Chan önündeki tuşlarla ilgileniyordu. Seungmin ayağa kalkıp hızlıca yerdeki suyu temizledi. Eğildiği yerden kalkacakken kapı açılma sesi ile kafasını kaldırdı.
