"Karın mı?" Bunu söylerken sesim titriyordu.
Başını salladı soruma karşılık.
"3 sene önce,evliliğimizin beşinci ayında ikimizde Şırnak'ta görev yapıyorduk. Bi gün gezmeye çıktığımız zaman önümü kestiler,Bahar'ı vurup beni yaraladılar. "Diye açıklama yaptı. Ne kadar süre sessiz kaldık bilmiyorum fakat yine o konuştu.
"Bahar'ın intikamını aldım,o teröristleri kendi elime öldürdüm. Canımı yakanların canını aldım Aleyna. "
"Ben..." Dedim ama bir türlü cümleyi tamamlayamadım.
Karısını öldürmüşlerdi,Alpay daha önce evliydi,bi karısı vardı;bu gerçeklere kendimi alıştırıyordum.
Beynimde dönüp duruyorlardı."Özür dilerim." Dedi ve yanıma geldi. Uzanıp elimi tuttu.
"Bunu sana daha önce söylemem gerekiyordu fakat cesaret edemedim. Beni terk etmenden korktum,sen de beni bırakıp gideceksin diye korktum."Sen de beni bırakıp gideceksin diye korktum...
Bu cümle yüreğimi daha çok yaktı.Onu seviyordum ama ne de olsa kalbinde yine bi kadın daha vardı.
"Yapamam Alpay."
Ayağa kalktım."Lütfen,yemin ederim seni çok seviyorum Aleyna,bu kapalı kalbimi tekrar sen açtın ne olur yine kapanmasın."
O da ayağa kalktı ve yüzümü ellerinin arasına alıp yüzüme öpücükler bıraktı.
"Benden gitmeni isteme Aleyna,seni zor buldum kaybetmem."
Ben de gitmek istemiyordum,yaşanılan ve öğrenilen gerçekler kalbime iğne batırıyordu adeta.
Zordu benim için hem de çok zor. Bunları kabul etmek kendimden ödün vermem gerektiğini anlatıyordu.
Peki,ben bunu yapabilir miydim?
Ya kalbimi tekrar kanatırsam?