Bölüm-40

2.2K 42 0
                                    

Okuyan ve oy veren herkese sonsuz teşekkürlerimle...

Ne çabuk geçiyordu zaman.
Alpay'dan önceki hayatım ve şu an ki hayatım arasında ki fark dağ gibiydi resmen...
Bundan yaklaşık bir sene önce Alpay ile evlenmiştim.
Dokuzuncu ayıma girdiğim gün ise kızımız Ayçıl Ertekin dünyaya geldi.
Tıpkı isminin anlamı gibi ışık saçıyordu. O bizim Ay ışığından gelen meleğimizdi.
Gece de ona hemen alıştı,hiç yanından ayrılmıyordu. İki çocuğum en yakın arkadaş olacaktı buna çok emindim..
Alpay'ın sevgisi ise gün geçtikçe bana ve kızıma karşı artıyordu tıpkı benim ona aşkım gibi...
Sevginin ne demek olduğunu bana Alpay ve kızım öğretmişti.
Tanrım bana iyi ki onları vermiş...

Beş aylık kızımın göğsümü çekiştirmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Tıpkı aç kurt gibiydi. Mememi çekiştirerek emiyordu.
Ayına göre kilosu fazlaydı ve tam bir oburdu...
Güzel kızım benim annen her zaman yanında olacak seni çok seviyoruz...
Eğilip kokusunu içime çektim.

"Haylaza bak ya! Bize bırakmayacak."
İşten gelen kocam kızımızın odasının kapısında durmuş bizi izliyordu.

"Hoş geldin sevgilim."

Yanımıza yaklaştı. Kızımıza küçük bir öpücük bırakıp bana döndü ve dudağımdan öptü.

"Hoş buldum yavrum."

"Aç mısın?" Diye sordum.

"Evet ama sende dahilsin."
Bi de gülüyordu utanmaz adam!

"Alpay çocuğun yanında konuştuğuna bak!" Diye çıkıştım.

"Güzelim, Ayçıl daha beş aylık."

Omzumu silktim.
Olsun sonuçta bebek belki anlıyor bilemeyiz ki.

Tam bana eğilip yeniden öpmeye hazırlanırken Fatma anne girdi içeriye.

"Oyy benim guzularım! Yemek hazır." Kadın son cümlesini söylerken sesi kısıldı.

"Hay böyle işi..."Alpay söylenerek doğruldu.

"Alpay! anam sen iyice şaşırdın!"

"Ne var anne karımı da mı öpemeyecegim!?"

Onların bu haline gülmemek için kendimi sıktım ve doyan bebeğimi mememden çekip tişörtümü aşağıya indirdim.

"Gah git olum bi dökün yemeğe gel."

"Dökün değil anne duş al,kızımızın ayarlarını bozacaksın." Alpay bunu söyledikten sonra odadan ayrıldı.

"Şuna bah hele! Benden çıktı beni beğenmiyor."

Yani haklıydı kadın...

"Doydu mu yavrum?"

"Evet anne doyurdum,gel yardım ediyim sana." Dedim ve mutfağa gittik.
Ayçıl'ı pusetine yatırdım ve yemekleri hazırladık.
Alpay da gelince yemeği yedik daha sonra çay ve Fatma annenin tatlısından yedik. Saat geç olunca odamıza geçtik.

Ayçıl'a iki tane beşik almıştık. Bir tanesi bizim odamızda diğeri ise kendi odasındaydı. Bugün bizimle yatsın diye onu yanımızda ki beşiğe,karnını doyurup yatırdım. Nasıl da güzel uyuyordu annesinin ay ışığı...
Alpay omzuma öpücük bıraktı.

"Güzel karım." Diye mırıldandı.

Sıra şimdi bu koca bebekle ilgilenmekteydi..

+18

Alpay'ı göğsünden iterek yatağa uzandırdım. Geceliğin eteklerini toplayarak kucağına oturdum.

"Birileri beni özlemiş ha!" Dedim ve altındaki şortu aşağıya çektim tabi boxerıyla birlikte.

O da geceliği çıkartmadan sadece memelerimi dışarıya çıkarıp sıktı.

"Aklımdan çıkmıyor ki bunlar." Diyip memelerime saldırdı.

Kilodumu yana ayırıp sikini elime aldım. Girişime hizaladıktan sonra tam yavaşça oturacakken Alpay tek eliyle belimi tutup birden soktu içime.
Çığlığımı ise diğer elini ağzıma kapatması ile önledi yoksa herkesi uyandırabilirdim...

Bayılıyorum bu sert haline...
Sevişirken beni kendimden nasıl geçireceğini çok iyi biliyor...

"Baksana amın o kadar sikmeme rağmen,doğum yapmana rağmen nasıl dar!" Siki içime işliyordu tabi edepsiz sözleri de...

O kadar sert sikiyordu ki amım alev almıştı.

"Off!şu kızarıklık beni öldürecek." Dedi ve beni birden altına aldı.

Bacaklarımı beline kollarımı da boynuna dolayıp yapıştım kocama.
Tek beden gibiydik şu an.
Titreyerek boşalttı beni...

"Akıt sularını sikime güzelim!"
Yine bir sert darbe daha...

"Alpay..." Diye inledim.

"Söyle yavrum, söyle karım!"

"Sik beni!"

Sikini çıkarıp en sert haliyle soktu ve yatakta geriye doğru gittim. Beni tutup çekti.

"Sikiyorum seni hep sikeceğim,seni çok seviyorum." Dedi ve siki içimde seğirdiyordu. Gelecekti.

Kalçalarımı oynattım ritmiyle.

"Gel aşkım!" Diye inledim ve onunla birlikte yeniden ben de boşaldım.

Göğsüm az önce ki sevişmeden dolayı inip kalkıyordu. Kendini yana bıraktı beni de koynuna yatırdı.

"Vahşi kedi seni!"

Gülümseyip sarıldım kocama.

"Seni çok seviyorum Alpay."

Saçlarıma öpücük bırakıp beni iyice sarıp sarmaladı.
"Seni ömrümün sonuna kadar hatta her şekilde, bütün ihtimallerde yine seveceğim; Seni ve kızımızı."

Bizim hikayemiz elbet mutlu bitecek demiştim ve öyle de oldu.
Dört kişilik;Gece,Ayçıl,kocam ve benden oluşan küçük ailemle birlikte hiç ummadığım kadar mutlu bir hayat sürdük...










Rütbeli(Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin