Abimi kapıda görünce dizlerimin bağı çözüldü o kadar özlemiştim ki bu gurbet ellerde benden bir parçayı karşımda görmek benim için kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük ve güzel bir histi sarıldım öptüm abimi içeri girdi herkesle selamlaştı köşeye oturdu çayını içti hazırlan kardeşim gidiyoruz dedi zaten o aileyi pek sevmezdi o çayı içmek bile ona fazla gelmişti emindim kayınpederim ne yapacağını bilmiyordu abimden de korkardı yakın bir aile dostları vardı kayınpederim arayı bulsun diye onu çağırdı adam geldi abime kız istiyorsa gitsin dedi kayınpederim olmaz dedi abim hadi kardeşim hazırlan dedi ben de abime abi kalk Halama git ben hazırlanıp gelirim dedim korkmuştum kayınpederim tarafı kalabalıktı abime bir şey yaparlar diye gönderdim abimi abim sen gel beraber gidelim dedi sen git halamda kal ben gelicem yarın dedim o gitti akşam bütün aile toplandı beni karşılarına aldılar herkes konuşmaya başladı gidersen seni yaşlı bir adama verirler dulsun zaten adın çıkmış diye diye kafamı şişirdiler sabah oldu abimle halam geldi abim gel gidelim dedi bende gelmicem abi sen git ben gelirim dedim kayınpederim abime sen git ben karımı da meleği de alıp gelicem namus şeref sözü dedi abimle vedalaştık abim buradan sana hayır yok diyerek gözü yaşlı bir şekilde ağlaya ağlaya gitti beni de halama emanet etti abim gittikten sonra benim daha çok üstüme düşmeye başladılar Halam arka sokakta ona bile yanımda biri olmadan göndermiyorlardı ceset gibi evde geziyordum yaşayan ölü gibiydim kayınpederim şeref üzerine verdiği sözü tutmamıştı aradan yine 4-5 ay geçti kayınpederim ve kaynanam hazırlanıyordu nereye baba dedim köye dedi tam beni de götürün diyecektim ki bizim köy değil dedi dedim herhalde bir cenaze vs var ona gidiyorlar ama bu ziyaretin altından bambaşka bir şey çıkacaktı