Aradan üç gün geçti Faruk'u hemşirenin önerdiği doktora götürdük doktor muayene etti bize hiçbir şey söylemedi on sekiz tane iğne yazdı iğne bittikten sonra gelin dedi Faruk dayanılmaz bir acı çekiyordu sabah akşam iğne yapıyorduk fakat bir iki saat sonra ağrılar yeniden başlıyordu ne yapsak iyileşmiyordu annemi aradım ne yapsam Faruk iyileşmiyor dedim annem abini göndericem doktora götürün dedi aradan iki gün geçti Faruk için abim geldi Şirin abim yine gelmişti o benim kahramanımdı ona yine sarılıp doya doya öptüm Faruk'a baktı çok hasta bu çocuk belli dedi aradan yine birkaç gün sonra abimle beraber başka doktora gittik ondan da ses çıkmadı abim bu çocuk çok hasta iyileşene kadar İstanbul'dan gitmicem dedi bir işe giricem destekte olurum dedi aslan abim hep yanımdaydı inşaatta işe başladı bir yandan bize destek oluyor bir yandan Faruk iyi olsun diye elinden geleni yapıyordu eli kolu her akşam dolu geliyordu sırtında soba yakmak için odun taşıyordu o kadar fazla mücadele verdi aradan iki ay geçti Faruk hala iyileşmedi abimin artık gitmesi gerekiyordu onunda yedi tane çocuğu eşi köyde kalmıştı ben gidim artık kardeşim dedi elinden gelenin fazlasını yapmıştı gitme zamanı gelmişti çok üzgündüm ama bir şey yapamazdım sabah kalktı beni çocukları öptü sarıldı kokladı bizi abimden ayrılmak ölüm gibiydi arkasına baka baka gitti