(Jimin'den...)
Yine kötü bir gün, yine ölmekten yeni bir sayfa. Her gün duyduğum radyonun sesiyle uyandım. Güneş daha doğmamıştı. Yatağımdan kalktım ve banyoya girdim. Güzelce bir duş aldım ve diğer işlerimi de hallettikten sonra banyodan çıktım.
Dolabımın önüne geldim, okul kıyafetlerimi bulup giyindim. Saçımı da hafif taradıktan sonra odamdan çıktım. Mutfağa doğru giderken yerdeki bira şişelerini gördüm, yine içmişti.
Bu adamdan nefret ediyordum. Şişeleri aldım ve mutfağa bıraktım. Koltukta yayılmış bir şekilde yatıyordu, bir elinde bira vardı. Her akşam gelir, içer, bağırır, çağırır, hakaretler eder ve tekrar o koltukta sızıp kalırdı.
Hızlıca kafamı sallayıp boşverip mutfağa girdim. Her zaman ki yerime oturdum, Annem İ Will Always Love you dinliyordu, aslında bende bu şarkıyı seviyorum farklı bir havası vardı sanki.
Annem benim geldiğimi anlamamış olacak ki, bir yandan yemeği hazırlayıp bir yandan şarkıyı mırıldanıyordu. Güzel bir sesi vardır, ne kalın, ne ince. Aslında kendisi de bir o kadar güzel bir kadındı.
Ben ona dalmış bir şekilde bakarken en son beni fark etti ve temelli olarak bana doğru döndü.
"Ah, korkuttun beni oğlum."
Gülümsedim.İşaret parmağını yukarı doğru kaldırdı ve biraz beklememi söyledi. Kafamı salladım ve beklemeye başladım.
Beş dakika geçmeden önüme bir tabak koydu ve hızlıca yiyip gitmemi söyledi. Nedeni çok belli, beni korumak istiyor.
Aklıma gelen şey ile konuşmak için dudaklarımı araladım heyecan ile.
"Bu sabah biraz daha sakin-"
Dediğim anda arkadan bir ses yükseldi. Şom ağzıma sıçayım.
"Günaydın."
Geldi yine kalın kafalı, sarhoş moruk. Günümün içine ediyorsunuz, cidden...
"Başım çatladı ilaç ver."
Bugün sanki biraz daha mutlu gibi, başka bir gün olsaydı bağırır çağırır söylenir ve ilacını kendi alırdı. İçki bu sefer ağır mı gelmişti bu siksiz adama?
"İnsan bir cevap verir."
Dedi kalın bir ses tonu ile. Gözlerimi yemeğimden ayırdım ve ona doğru baktım.
"Günaydın."
Dedim, kısık ve solgun bir sesle.
O sırada Annem ilacı getirmiş, babama uzatıyordu. Annemin hafif yutkunduğunu gördüm, gözlerimi tekrar babama döndürdüm ve gözlerimiz birleşti. Neden bana bakıyordu ki? Fazla takmamaya çalıştım, ama o sanırım benimle uğraşmaktan vazgeçmeyecek."Yemeğini ye."
Dedi, gözleri ile yemeği işaret ederek.
Ancak oyun istiyorsa oynarım ve bunu hala anlamamıştı. Nasıl Baba olmayı başardı bu siksiz? tekrar ona bakmaya başladım, ne istiyordu ki sabah sabah? Daha demin mutlu dedim yine mi şom ağzım?"Ne bakıyorsun he?"
Dediğinde uğraşmamak amaçlı tekrar yemeğime odaklandım.
(...)
Yemek bittikten sonra çantamı aldım ve Annem ile vedalaştık. Kapıdan çıkmadan kulağıma fısıldadı.
"Özür dilerim."
Arkamı döndüm ve ona baktım, korkuyordu. Neden?
"Neden özür diliyorsu-"
Arkadan siksiz şeytan Babam geldi ve sözümü kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA
Romancehayatında hiç yaşamadığı duyguları Jimin'e tatdıracak olan Yoongi en başta çok fazla hata yapsada ikiside bu hataların geçmişte kaldığını anlayacak ve kendi yollarına bakacaklar. Tabiki bu yollar tuzaklı. Onların bu sınavı geçmesi için planlarını iy...