ᯓ11

19 3 1
                                    

(Yazar'dan...)

"Bir varmış bir yokmuş..."

Diye başlamış hikâye'ye Yoongi'nin büyükannesi.

"...Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir Prens varmış. Bu Prens'in Simsiyah saçları,kedi gibi üçgen gözleri,çok keskin bakışları varmış."

Dikkatle büyükannesi'ni dinleyen Yoongi bu Prensin kendisine ne kadar benzediğini düşünmüş içinden.

"Bir gün,avlanmak için atlamış Simsiyah At'ın sırtına ve dağ,ova,bayır gezinmiş. Siyah At'ının üstünde gezinirken garip bir kulübe görmüş uzaktan. Atı kadar siyah olan kulübe terk edilmişe benziyormuş. Meraklanmış genç Prens, "neden böyle bir yerde simsiyah kulübe varmış ki?"

Kulübe'yi aklında canlandırmaya çalışmış Yoongi.

"Sonra ne olmuş büyükanne?"
Diye merakla sormuş küçük Yoongi.

"Sonra ise merakına yenik düşüp kulübe'ye doğru ilerlemiş genç Prens. Tam kapısının önüne gelmiş açacakken bir kılıç sesi duymuş."

Küçük Yoon gözlerini irice açmış ve odağını tam olarak büyükanne sine vermiş.

"Prens kendi kılıcını çıkarmış ve sesin ne taraftan geldiğini anlamaya çalışmış. En son kulübenin arkasından sesin geldiğini anlamış ve temkinli bir şekilde yürümeye başlamış. Tam arkaya geldiğinde bir oğlan görmüş."

Gözleri parlamış küçük çocuğun, bundan sonra ki hikayeyi sanırım anlamış. Prens o oğlan'a aşık olacaktı.

"Prens, oğlan'ın Samuray kılıç dövüşü ile ilgili bir kaç teknik haraket yaptığını görmüş. Geçen gösterdiğim gibi aynı, hatırlıyorsun değil mi Yoongi?"

Diye bir soru yöneltmiş büyükannesi Yoongi'ye. Yoongi kafasını sallamak ile yetinmiş sadece.

"Güneşten daha sarı olan saçları,bembeyaz teni ve en önemlisi Prens'in hayatı boyunca görmediği en güzel yüze sahipmiş oğlan. Prens hayranlık ile bakarken oğlan'a, oğlan Prens'i fark etmiş ve hemen kılıçlarını indirmiş."

Yoongi tahmin ettiği şeyi anladığı anda gevşemiş. Aşk çok güzel bir duyguymuş o yaşta ki Yoongi'ye göre.

Flas back

"Kimsiniz?"

Kalbi hızlanmış Prens'in anlamsızca.

"Ben Joseon hanedanlığı'nın tanınmış Prens'i Min Yoongi."

Kısa ve net bir şekilde özetlemiş kendini Prens Yoongi.

"Ve siz..."

"Ben... Jimin. Park Jimin."

"Oh,peki Park Jimin tanıştığımız'a memnun oldum."

Hafifçe saygı anlamında başını eğdi Jimin. Karşısında Kore krallığını'nın prensi duruyordu çünkü.

"Bende öyle Prens'im."

Gözlerini parıldıyordu Yoongi'nin. Kimse daha önce ona bu duyguları hissettirmemişti, hemde ilk görüşte.

"Samuray dövüşçüsü falan mısın?"

Diye sormuş Prens Yoon.

"Ah, hayır Prens'im sadece hobi olarak yapıyorum. Daha doğrusu yapamıyorum."

"Emin ol benden daha iyi yapıyorsun Park Jimin."

Gülümsemiş Jimin. Prens Yoongi hakkında duyduğu o kötü dedikodular ile hiç bir alakası yokmuş adamın. Gayet güler yüzlü, konuşkan ve samimi birisiymiş.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin