ᯓ14

21 3 1
                                    

Dökülsün bakalım herşey ortaya J-hope hala neden hayattaymış göreliim

(Jimin'den...)

Komiser ve dedektif önemli bir konu konuşacağa benziyor ki bizide çağırmıştı. Bizi diye kast ettiğim Yoongi...

Cidden o neden burada? bize ne anlatacaklardı? neden bu kadar geriliyorum? ve bu dedektif kadın neden sırıtmıyor? o sırıtmayınca kötü şeyler oluyor!

Aklımda ki soruları es geçtim ve Konuşan komiser Minho'yu dinlemeye başladım.

"J-hope ölmüştü, yani bu odada ki herkes böyle zannediyordu..."

"...Ve onu öldüren kişinin Jimin olduğunu."

Komiser Minho dan sonra Soyeon konuşunca odaklar bana döndü, Ne var neye bakıyorsunuz siz şimdi? Katil değilim ben!

"Neyse, asıl konumuza geçelim. Biz yani Soyeon ve ben J-hope'un mezarını kazdırttık."

Kalp atışlarım hızlanıp nefes almayı unuttuğum kısma çok erken gelmedik mi? Cidden deli gibi atıyor bu kalbim.

"Dün J-hope ve Jimin odada konuşurken duyduk ve meraklanıp açmaya karar verdik ve sonuç, Mezar da kimse yoktu."

Ne yani bunlar benim anlattığım her şeyi dinlemişler miydi? olamaz. Yoongi bana döndü ve garipser bir şekilde baktı sonra aynı bakışları J-hope'a doğru gösterdi.

"Siz ben gittikten sonra ne haltlar konuştunuz merak ediyorum açıkçası."

Soyeon elinde ki saate baktı ve yanında ki masada duran dosyayı açıp içinden bir fotoğraf çıkardı ve ortada ki masaya doğru fırlattı.

"Hem mezar boştu, hemde..."

Dosyadan bir fotoğraf daha çıkardı ve onuda masaya doğru fırlattı.

"...hemde külleri kavanoz'unun içinde değildi."

Yoongi ve ben meraklıca birer tane fotoğrafı elimize aldık ve iyice baktık, evet bu J-hope'u gömdüğümüz, diğeride sadece kolunu yaktığımızı sandığımız kavanozdu. Kim bizimle oyun oynamaya çalışıyor?

"Yani anlayacağınız, aramızda profesyonel bir katil daha doğrusu saplantılı bir takıntılı var diyebiliriz ve bu kişi'nin kim olduğunu sadece Jimin sayesinde çözebiliriz."

Tek kaşımı kaldırmış Komiser Minho'ya bakıyordum. Ben ne alaka ki şimdi?

"Neden ben? Yani J-hope ona zarar veren kişiyi bilmiyor mu?"

Komiser Minho sadece bakmıştı ve Soyeon'un elinde ki dosyanın yanında ki dinleme cihazı gibi olan şeyi eline almış ve bana göstermişti.

"Sen çünkü, o adamın yada katil yada takıntılının her ne sikimse işte onun yüzünü ve sesini biliyorsun."

"Hayır, bilmiyorum."

Herkes yine bakışlarını bana döndürdüğünde istedikleri cevabı alamamıştı.

"Nasıl bilmiyorsun? Hatırlamıyor musun yoksa."

Herkes'in aklında ki soruyu Yoongi bana sorduğunda meraklı gözler benim ne söyleyeceğimi bekliyordu sadece. Onlara söylemeli miydim ki?

"Onu hatırlıyorum, her ayrıntısına kadar, ama gerçek yüzünü ve gerçek sesini bilmiyorum."

Kaşlar iyice çatılmış olan herkes bana anlamamış gözler ile bakıyor, dedektif Soyeon ise sadece önemli olan söylediğim şeyleri yazıyordu. Şuan konuştuğum her şey önemli değil miydi zaten?

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin