ᯓ7

38 5 0
                                    

Hayatın bana öğrettiği en büyük şey,
Hiç bir an yenilgileri unutmamak oldu.

Çünkü hayat sadece yenilgilerden oluşuyor.

(Jimin'den...)

İğrenç gün ışığının yüzüme vurması ile hafif gözlerimi araladım.

Esnedim ve hafifçe kafamı eğdim, eğer eğmez bir kaşım havaya kalktı.

Burası benim hastane odam değildi,burası benim yattığım yatağa benzemiyordu. Rahattı. Burası benim olduğum Hastaneye benzemiyordu.
Çünkü burası hastane değildi.
Burası benim evimde değildi.

Hızlıca doğruldum ve gözlerimi tekrar ovuşturdum.

Ne bu hayal falan mı?

Odanın içine baktım, heryer simsiyahtı odadaki tek canlı renk camdan vuran güneş ışığıydı.

Kafamı çevirdim ve Yoongi'nin uyuyan üstü çıplak bedenini gördüğüm an çığlığı bastım.

"AHHHHHHH!"
korkudan yere düştüm ve kafamı vurdum.

"Kahretsin,ah."
Dudağımı ıssırdım ve gözlerimi kapadım.

Yoongi ne olduğunu anlamamış şekilde uykulu ve kısık gözleri ile yerde yatan bedenime baktı ilk, sonra ise kafasını salladı ve yastığa gömdü kendini.

"Ben seni niye aldıysam zaten..."
Diye söyleniyordu kendi kendine.

"Yoongi Hyung?"
Dedim yerde bağdaş kurmuş bir şekilde.

"Ne Jimin,Ne?"

"Ben neden buradayım acaba?"

"Canım istedi kaçırdım seni varmı sıkıntı Chim?"

Chim mi?

"Yoongi doğru söyle, Lütfen."

Sert çıkıştığımı ve ciddileştiğimi bende anlamadığım bir şekilde sormuştum.

"Canım istedi dedim ya chim."

Gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım sonra ise odaya göz attım.

Cidden neden heryer siyahtı?
Duvarlar simsiyah,çalışma masası siyah,halı siyah,yatak siyah,yatak örtüsü siyah,kapılar siyah ve posterlerdeki black star grubu bile siyahtı.

Capcanlı, rengarenk bir grubu bile siyah mı yapmak? Saçma.

Herşeyini siyah yaparak içini mi karartmaya çalışıyordu bu çocuk?
Kafamı Yoongi'ye çevirdim ama o beni takmadan uykusuna dönmüştü bile.
Neden bu kadar umursamaz ki?

Zaman geçsin diye merak ettiğim o çok siyah olan yerleri gezmeye başladım. Meraklı birisiydim.

İlk önce pencereden baktım, dışarısı bildiğimiz ormandı ve cidden korkunçtu.

Sonra ise yürüdüm ve çalışma masasına dokundum. Tozluydu,yakın zamanda tozlanmıştı belli ki.

Masanın üstündeki eşyalara göz gezdirdim ama sıkıcıydı.

"Yoon-"
Derken gözüm kırmızı bir nemlendirici ye takıldı.
Yavaşça elime aldım ve gülümsedim.

Böyle sert bir adamın evinde,hatta böyle sert ve hayatını siyah yapmış olan bir adamın evinde ki simsiyah kaplı odasında kıpkırmızı bir nemlendirici ne arıyordu?

"Hey,dokunma ona."

Yoongi'ye doğru döndüm ve kısık gözleri ile beni izlediğini gördüm.

"Uyanabildin mi sonunda Yoongi hyu-"

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin