ᯓ9

37 5 1
                                    

Hayat gözlerin kadar güzel olsaydı eğer, değerdi yaşamaya.

(Yoongi'den...)

Odada öylece yatağın üstünde oturmuş, Taemin'e kitlenmiş bir şekilde bakıyordum. O ise ahmak,ahmak gülüyordu.

Cidden problemleri olduğu kesindi, sadece bunu kendisi fark edemiyordu.

"Yeter bu kadar, bana bakmayı kes ve şu odadan siktir olup git Yoongi."

"Bana emir verebileceğini sanmıyorum üstün gerizekalı."

Ayağa kalktı ve yine o sinir bozucu gülüşünü yüzüne taktı, bana doğru yaklaştı.

"Ben zengini-"

"Zengin olabilirmişsin ama insan olamamışsın. O yüzden bana ben Zenginim ayakları ile gelme Taemin."

Bu sefer ben gülümsedim ve oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru ilerleyip açtım ve dışarı çıktım.

Çok büyük ihtimalle delirecekti odada.

(...)

Dışarı çıktığımda soğuk hava direk olarak yüzüme vurmuştu. Bu titrememe neden oldu.

Derin nefes alıp yürüyecektim ki uzaktan Jimin'i gördüm.

Bankta oturmuş bir adam ile konuşuyordu. Ama bu beni ilgilendirmez di, biliyorum.

Zaten adam o kadar dikkatimi çekmemişti, dikkatimi çeken tek şey Soğuk havalarda Jimin'in nasıl bu kadar kusursuz olduğu dikkati mi çekti.

Onu sevmiyordum. Ama neden sevmiyordum? Bilmiyorum neredeyse 2 yıl geçmişti. Yani 2 yıl olacaktı.

Dudağımı ıssırdım ve hastane duvarına yaslanıp onu izlemeye başladım ki Jimin o adama sarılmıştı.

Kaşlarımı çattım ve ayaklarım vücudumdan kopup izinsiz yürümeye başladı.

Sonra adam Jimin'i hafif ittirir gibi oldu, Jimin'in gözleri dolmuştu ama gülümsüyordu.

O adamın kim olduğunu öyle fenaca merak etmiştim ki herşeyimi ortaya koyabilirdim.

Ayaklarım durdu. Gitmek ile gitmemek arasında takılmıştım. En son gitmeme kararı aldım ama Jimin beni fark etti ve ayağa kalkıp adama bir şeyler söyledi ve yanıma doğru koşmaya başladı.

Şu görüntüsü onu o kadar güzel gösteriyordu ki, hep bana doğru koşmasını istedim bir anlık.

Yanımda durdu ve koştuğu için nefes alış verişlerini düzeltmeye çalıştı ve hafif dolu ama umut dolu gözlerini benim üstümde gezdirdi ve gülümsedi.

"Yoongi Hyung."

"Chim?"

"Benimle gelmelisin Yoongi Hyung, lütfen."

Onu anlamam için daha az güzel olması lazımdı ama maalesef öyle değildi. O çok güzeldi.

"Ah, kime anlatıyorum ki ben."

Ceketimi minik elleri ile tuttu ve beni çekiştirerek daha demin ki bankın yanına doğru yürüttü.

Tam adamın arkasında kalmış, sırtını görebiliyordum.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin